Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın, AK Parti Grup Toplantısında yaptığı konuşmada öne çıkan başlıklar şöyle:

Dün hem siyasi tarihimiz hem de ülkemiz açısından önemli bir günün yıl dönümüydü. AK Parti 3 Kasım 2002 seçimlerinden yüzde 34 oy oranı ve 363 milletvekiliyle açık ara birinci parti çıkıp iktidara gelmişti. Ancak iktidar iktidar partisinin genel başkanı olarak biz siyasi yasaklı olduğumuz için maalesef Meclis dışında kalmıştık. O dönemde CHP Genel Başkanı olan sayın Deniz Baykal'ın sergilediği duruşla Meclis'te yapılan değişikliğin ardından bu yasağımız kaldı. Siirt'teki seçimin yenilenmesi kararıyla biz de 9 Mart 2003 tarihiyle Meclis'teki yerimizi aldık, ardından da başbakanlık görevini üstlendik. Bu hadise, millet iradesinin önünde hiçbir gücün duramayacağının sembolü olmuştur. 

2021 MEHMET AKİF VE İSTİKLAL MARŞI YILI

2021'i Mehmet Akif ve İstiklal Marşı Yılı olarak ilan ettik. Tam 100 yıl önce bir 12 Mart günü Büyük Millet Meclisi'nde kabul edilen İstiklal Marşımız geçmişimizin özeti olması yanında geleceğimizin de rehberidir. İstiklal Marşımızı ve Mehmet Akif Ersoy'u tüm yönleriyle anlatacağız. İnşallah yarın da büyük bir anma programı gerçekleştiriyoruz. Yıl boyunca bu çalışmaları sürdüreceğiz.

"TÜRKİYE İSTİKLAL MÜCADELESİ VERİYOR"

Mehmet Akif'in ömrünün son günlerinde dediği gibi, Allah bu millete bir daha İstiklal Marşı yazdırmasın. Türkiye'nin son 7-8 yıldır istiklal mücadelesi verdiği gerçeğini anlamak istemeyenlere Rabbimden hidayet niyaz ediyorum. 

BERAT ALBAYRAK AÇIKLAMASI: DAMAT KADAR TAŞ DÜŞSÜN BAŞINIZA

CHP zihniyetinin hükümet olduğu yıllara baktığımızda; bu ülkede enerji ne durumdaydı veya enerji potansiyelimiz neydi, şimdi ne oldu?

Son haftalarda bir şey benim dikkatimi çok çekiyor. Özellikle CHP zihniyeti mensupları yoğun bir tweet yarışındalar. Yatıyorlar kalkıyorlar damat da damat. Damat kadar taş düşsün başınıza.

"DÖVİZ REZERVİMİZ KENDİNİ TOPARLIYOR"

Şurada Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı yaptığından itibaren sayın Berat Bey'in attığı adımları acaba CHP zihniyetinde görmek mümkün mü? Tutturmuşlar şu kadar para nerede? O kadar paranın hepsi bu milletin hazinesinde ve Merkez Bankası'nda. Kaybolan bir şey yok. Eğer kayıp varsa bunlar sizdedir. Sizin o kayıp yıllar düşündüğümüz zamanlar var ya, orada işte. Hep söylüyorum yine söyleyeceğim: Biz görevi devraldığımızda IMF'ye borç 23,5 milyar dolardı. Kimden devraldık, CHP zihniyetinden. Merkez Bankası'nın rezervi 27,5 milyar dolardı. Sizden devraldık.

Sizin şu anda sözcünüz Hazine'de çantacı olarak dolaşırdı ve ne yazık ki hiçbir zaman bu ülkenin ne Hazine'sini ne Merkez Bankası'nı güçlendirmedi.

Başbakanlığım döneminde 135 milyar dolara kadar döviz rezervimiz çıktı bizim. Döviz rezervimiz kendini toparlamaya başladı. 

"DAMAT DİYE DALGA GEÇTİĞİNİZ BERAT BEY BU ADIMLARI ATTI"

Berat Bey'in görevde olduğu dönemde 3 sondaj, 2 sismik araştırma gemisi aldık. Şimdi bir tanesini daha alıyoruz. Filomuz dünyada belki de en güçlü filolardan oluyor.

Artık ben sismik araştırmalarımızı da rahatlıkla yaparım, sondaj çalışmalarımızı yaparım. İstersem bu gemilerimi dünyanın değişik ülkelerine de kiralarım.

Bunlar da çok ciddi rakamlar. Bu bir şeyi gösteriyor, Türkiye elini açan değil, el veren bir ülke konumundadır. Ey o tweeti atanlar, damat diye dalga geçtiğiniz Berat Bey döneminde bu adımlar atıldı.

Yenilenebilir enerji kurulu gücündü dünyada 13'üncü, Avrupa'da 6'ncı sıradayız. Geçen yıl kullandığımız elektriğin yüzde 63'ünü yerli ve yenilenebilir enerji kaynaklarından elde ettik. 

"ANLADIN MI BAY KEMAL?"

Türkiye, üç sondaj gemisini 450 milyon dolara mal etmiştir. Şayet bu gemileri sıfırdan inşa ettirmeye kalksaydık, 2 milyar 100 milyon dolar ödememiz gerekecekti. Anladın mı bay Kemal?

Milletimizden alamadıkları iktidar vizesini, ülkesinin felaketinde arayacak kadar muvazeneyi yitirenler olabiliyor. Bunlara da yanlış yolda ilerlediklerini anlatmaya çalışıyoruz, hep birlikte çalışacağız.

Şahsımıza, ailemize, Meclis’teki, partideki, hükümetteki çalışma arkadaşlarımıza saldırarak bizi yolumuzdan alıkoyabileceklerini sananları acı bir tebessümle takip ediyoruz.

Şayet kamuoyunun önüne şöyle en basitinden bile olsa bir projeyle çıkamıyorsanız, ülkenin enerjisini boş yere heba etmeyin. Siyaseti hayırda rekabet haline dönüştüremiyorsanız, yalan ve iftirayla şerrinizi kimseye bulaştırmayın.

Parti teşkilatlarındaki, belediyelerindeki, yanlarında yörelerinde tuttukları kesimler arasındaki taciz, tecavüz, hırsızlık, arsızlık hadiselerini bile görmezden, duymazdan özellikle gelenlerin elbette millete hizmet gibi bir davası olmaz.

"KONTROLLÜ NORMALLEŞME"

Önümüzdeki hafta haritayı güncelleyeceğiz.