Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Gebze'de yerli otomobilin tanıtıldığı "Türkiye'nin Otomobili Girişim Grubu Yeniliğe Yolculuk Buluşması" programında konuştu.

"Türkiye'nin 60 yıllık rüyasının gerçeğe dönüşmesine birlikte şahitlik ediyoruz" 

Konuşmasına, "Bugün ülkemiz için tarihi bir güne, Türkiye'nin 60 yıllık rüyasının gerçeğe dönüşmesine hep birlikte şahitlik ediyoruz." diye başlayan Erdoğan, yıllardır Türkiye'nin kendi otomobilini üretmesi gerektiğini, montajcılıktan çok daha iyisine layık olunduğunu hep dile getirdiklerini aktardı. 

Cumhurbaşkanı Erdoğan, ülkeyi 350 bini bile bulmayan otomotiv üretim potansiyelinden, 1,5 milyonun üzerinde bir otomotiv üretim seviyesine çıkardıklarını belirtti. 

Bu sektördeki ihracatın 32 milyar dolara ulaştığını dile getiren Erdoğan, şunları kaydetti:

"Ama maalesef kendi otomobilimizi üretme çabalarımızdan uzun süre netice alamadık. Bu konuda birçok adım attık, girişimde bulunduk. Bizim hayalimiz, tüm hakları ülkemize ait olan, tasarımcılarımızın ve mühendislerimizin emekleriyle yoğrulan, milli teknolojilerle üretilen, dünyaya adımızı duyuracak bir otomobile sahip olmaktı. Bunun için de bir babayiğit arıyorduk. Nihayetinde milletimizin bu hayaline gönül veren, elini taşın altına koyan babayiğitler ortaya çıktı ve Türkiye'nin Otomobili Girişim Grubu'nu kurdu. Kendilerine şahsım, milletim adına çok teşekkür ediyorum. Sadece işine odaklanmış profesyonel bir ekip kurup çalışmalarını bugünlere getirdiler. Bu iş için 100'ün üzerinde Türk mühendis gecesini gündüzüne kattı, evinden, çoluğundan, çocuğundan ayrı kalma pahasına çalıştı, çabaladı. Bunların bir kısmı da yurt dışındaki prestijli işlerini bırakıp sırf bu projede yer almak için büyük bir heyecanla vatanlarına dönen arkadaşlarımızdan oluşuyor ki CEO'muz böyle bir arkadaşımız. Kendisine özellikle teşekkür ediyorum."

"Yaklaşık 60 yıldır bu hayalin peşinde koştuk"

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, bu süreçte sessiz ama derinden gidildiğini ifade ederek, "İşte bugün ön gösterim araçlarını tam da 2 sene önce söz verdiğimiz gibi ilk kez sizlerle paylaşıyoruz." dedi. 

Bu vesileyle Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank ile Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği başta olmak üzere projede emeği geçenlere teşekkür eden Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Türkiye'nin yerli ve milli otomobil arayışı malum yeni değil, yaklaşık 60 yıldır bu hayalin peşinde koştuk. İlk yerli otomobil denemesi olan 'Devrim'in hikayesi aynı zamanda bize hayallerimizin nasıl kabusa dönüştürüldüğünün de örneğidir. İşte dışarıda 'Devrim' otomobilini gördük. Daha önce uçak yapan, motor geliştiren, silah üreten müteşebbislerimizin başına ne gelmişse 'Devrim' otomobilinin başına da aynısı gelmiştir. Kimin adına çalıştığı, kimin sesi olduğu, kimin çıkarını koruduğu artık gün gibi aşikar olan birileri çıkıp diğer projeler gibi bunun da hem psikolojik hem de fiili olarak sabote edildiğini görüyoruz. Kayseri'deki uçak fabrikasına sipariş verilmesine, dışarıdan alınan siparişlerin de ihraç edilmesine engel olan zihniyet bugün de unutmayalım yine faaliyetteler, çalışıyorlar. Zor şartlarda kurduğu silah fabrikasında hayranlıkla takip edilen üretimler yapan kişiyi fabrikasıyla beraber havaya uçuranların amacının ne olduğunu zaman içinde hep birlikte gördük. Türkiye'nin kendi motorunu üretmesi için canlarını dişlerine takarak çalışanların emeklerini zayi edenler, aynı kafayla bugün de bizim karşımıza dikiliyor."

"Kaybettiğimiz 65 yılın hesabını sormayı da milletimize bırakıyoruz"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Devrim otomobili için harekete geçildiğinde "Türkler otomobil üretemez" diye bir kampanya başlatıldığına dikkati çekerek, şöyle devam etti:

"İşin ilginç yanı dönemin Sanayi Bakanını da bu kampanyaya katılmış olmasıdır. Yerli otomobilin hem teknolojik olarak üretilemeyeceğini hem de yeterli pazarı olmadığını söyleyenler birkaç yıl sonra Batılı firmaların ülkemizde kurdukları otomobil fabrikalarını alkışlayarak karşılamışlardır. Nerelerden geçmişiz. Halbuki tam da otomobil piyasasının canlanmaya başladığı bir dönemde bu teşebbüs başarıyla hayata geçirilebilseydi bugün Türkiye bambaşka yerde olurdu. Daha önceki uçak, silah, motor projelerinin sürdürülmesi halinde de bugün bambaşka bir yerde bulunacaktık. Gümüş motor teşebbüsünden 65 yıl sonra hala motorumuzu kendim üretemiyor olmanın sancılarını çekiyoruz. Bu vesileyle ülkemizin ilk motor fabrikası teşebbüsünü başlatan, sanayileşme fikrinin yılmaz savunucusu Necmettin Erbakan hocamızı da rahmetle, minnetle yad ediyorum. İnşallah farklı kurumlarımız nezdinde başlattığımız projelerimiz sonuçlandığında birkaç yıl içinde her türlü ihtiyacımızı karşılayacak şekilde motor meselesini de kökten çözmüş olacağız. Kaybettiğimiz 65 yılın hesabını sormayı da milletimize bırakıyoruz. Size bırakıyoruz." 

"Devrin otomobilinin önünü inşallah kesemeyecekler" 

Devrim otomobilinin benzini olmadığı için yolda kalmasını projeyi boğma kampanyasına çevirenlerin, Türkiye'nin otomobili için de aynı şeyi yapmaya çalışacağını dile getiren Erdoğan, "Ama bu kez izin vermeyeceğiz. Devrim otomobilinin önünü kesmeyi başardılar ama şimdi yaptığımız devrin otomobilinin önünü inşallah kesemeyecekler." diye konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye'nin bugünkü noktaya gelebilmesi için 17 yıldır ter döküldüğünü, mücadele edildiğini belirterek, "Milli gelirimizi 236 milyar dolardan 950 milyar dolarlara kadar yükselterek, 4 kat artırdık. Her ne kadar son yıllarda dolar bazında bir miktar düşüş yaşanmışsa da inşallah en kısa sürede trilyon dolar rakamını aşarak hak ettiğimiz yere geleceğiz. İhracatımızı 36 milyar dolardan 170 milyar dolara yükselterek, 5 kat ileriye taşıdık. İstihdamda 9 milyona yakın bir artış sağladık." ifadelerini kullandı.

Asgari ücret

Erdoğan, dün 2 bin 325 lira olarak açıklanan 2020 yılı asgari ücret miktarının hayırlı olmasını dileyerek, şöyle devam etti:

"Şimdi bunun üzerinde de spekülasyonlar yapıyorlar. Biz işbaşına gelirken bir söz verdik. Ne dedik? 'İşçimizi enflasyona ezdirmeyeceğiz.' dedik. Bu ne demektir? Biz hiçbir zaman enflasyonun altına bir asgari ücret belirlemeyeceğiz, hep üstüne bunu belirleyeceğiz. Şimdi de aynı şekilde bunu enflasyonun 3-4 puan üstünde belirlemek suretiyle yola devam ettik. Öyle bir kampanya sürdürüyorlar ki 'Bu fabrikalar çalışmasın, biz istediğimiz gibi de asgari ücreti vesaireyi belirleyelim.' Bu çark dönecek arkadaş. Bu çarkın dönmesi için de hesabı, kitabı ona göre yapacağız. Bizim sözümüz ne? 'Asgari ücrete işçimizi ezdirmeyeceğiz.' Ezdirmedik bugüne kadar ve bundan sonra da ezdirmemekte kararlıyız. Enflasyonun 3 puan üzerinde yüzde 15 olarak yapılan bu artış sonunda asgari ücret 2002'ye göre reel olarak yüzde 154 düzeyinde yükselmiş bulunuyor."

"Dünyadaki başarılı örneklerden bir benzerini ülkemizde kurmuş bulunuyoruz"

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, ulaşım altyapısına yapılan yatırımlarla Türkiye'nin çağ atladığını belirterek, "Bunun en güzel örneklerinden biri, Türkiye'nin yüz akı projelerinden Osmangazi Köprüsü. Bunlar, bundan da rahatsız oldular. Niye? Bunlar sandalla karşıdan karşıya geçmeye alışmışlar. Biz, körfezi dolaşarak değil, daha kestirme köprülerimizi yapalım, buralardan süratle ta İzmir'e ulaşalım. Daha pek çok mega projeyle yolları, köprüleri, havalimanlarını vatandaşlarımızın hizmetine sunduk." dedi.

Yatırımlarla güçlü bir bilim ve teknoloji iklimi tesis edildiğine işaret eden Erdoğan, şu bilgileri verdi:

"Bugün 207 üniversitemiz, 1572 araştırma geliştirme ve tasarım merkezimiz, 85 teknoloji geliştirme bölgemiz, bu altyapı etrafında çalışan 112 bin araştırmacımız var. Bilişim Vadimiz ile işte bu sisteme yeni ve çok güçlü bir aktörü daha dahil ediyoruz. Böylece dünyadaki başarılı örneklerden bir benzerini ülkemizde kurmuş bulunuyoruz. Burası Milli Teknoloji Hamlemizi, ulusal ve uluslararası düzeyde temsil edecek bir yerdir. Bilişim Vadisi 3 milyon metrekarenin üzerinde bir alanda kurulan, yaklaşık 200 bin metrekare kapalı bölümüyle ülkemizin en büyük teknoloji geliştirme merkezidir. Savunma sanayinde elde ettiğimiz başarıları diğer alanlara da taşıma gayesiyle kurduğumuz bu vadiyle yarının Türkiye'sini daha sağlam temellere oturtmayı hedefliyoruz."

"170 bini aşan yazılımcı sayımızı, hızla 500 binin üzerine çıkaracağız"

Yeni teknolojilerin en verimli ve en önemli bileşenin yazılımlar olduğunun altını çizen Erdoğan, katılımcılara şöyle seslendi:

"Yazılımda bir sıçramayı burada yaşayacağız. Bunun için 170 bini aşan yazılımcı sayımızı, hızla 500 binin üzerine çıkaracağız. Çocuklarımıza yazılım geliştirme yetkinliği kazandırmak için eğitim öğretim faaliyetlerini daha da artıracağız. Bilişim Vadimiz, açacağımız yeni nesil yazılım okullarından birine de aynı zamanda ev sahipliği yapacak. Teknoloji şirketleri, sivil toplum kuruluşları ve ilgili kurumlarımızla birlikte çalışıyoruz. Bilişim Vadisi, Açık Kaynak Platformu'nun da aynı zamanda merkezi olacak. İşte tüm bu avantajlarından dolayı Bilişim Vadisi, Türkiye'nin Otomobili Projesi'ne de ev sahipliği yapıyor. Otomobilimizin fiziken üretileceği fabrika ise bu endüstrinin kalbinin attığı Bursa'da olacak. Merak ediyorsunuz, 'Bursa'da neresi olacak?' diye. Onun da müjdesini vereyim. Gemlik'te Silahlı Kuvvetlerimize ait olan büyükçe bir yerimiz var. Yaklaşık 4 milyon metrekarelik bu alanın inşallah şu anda takribi 1 milyon metrekaresini buraya tahsis edeceğiz ve süratle de inşallah fabrikamızın orada yapımına başlayacağız. Bu yatırımın Gemlik, Bursa'ya hayırlı olmasını diliyorum."

"2022 yılında Türkiye'de tüm şarj altyapımız da hazır olacak"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları söyledi:

"2022 yılında Türkiye'de tüm şarj altyapımız da hazır olacak. Yerlilik ve millilikten anlamayanlar var, onlar bizi ilgilendirmez, biz işimize bakacağız. Hiç kimse bu gerçeği perdelemeye çalışmamalı. Sınıfının en geniş iç hacimli, en yüksek performanslı ve en uygun maliyetli aracını inşallah üreteceğiz. Biz küresel bir marka peşindeyiz. Seri üretime geçtiğimizde, Avrupa'nın klasik olmayan, doğuştan elektrikli ilk ve tek SUV modelinin inşallah sahibi olacağız."

"Şahsım adına ilk ön siparişi buradan veriyorum"

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, sözlerini şöyle tamamladı:

"Recep Tayyip Erdoğan olarak, şahsım adına ilk ön siparişi de buradan veriyorum. Milletimizin bu araca sahip olmak için sabırsızlıkla beklediğini biliyorum.Satışa sunulacağı 2022 öncesinde ön satış süreci başlatılabilir.

Üretime geçtikten 3 yıl sonra, binek otomobillerde ülkemizde en yüksek yerlilikte üretilen tek marka yine Türkiye'nin otomobili olacak. Rabb'imin izniyle Türkiye, önümüzdeki dönemin yükselen değeri, attığı adımları takip edilen ülkesi olacaktır."