Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Sümela Manastırı 2. Etap Açılış Töreni ve Trabzon Ayasofya Camii Restorasyon Sonrası Açılış Töreni'ne canlı bağlantıyla katıldı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamalarından öne çıkan başlıklar:

"Batılı hiçbir devletin bize söz söylemeye hakkı yoktur"

Tarihi eserleri koruma noktasında batılı hiçbir devletin bize söz söylemeye hakkı yoktur. Diğer inançların sembollerini hedef alan bir millet olsaydık, 5 asırdır elimizde olan Sümela Manastırı'nın yerinde şu an yeller eserdi. Türkiye'nin toprakları üzerindeki her türlü medeniyet mirasına nasıl sahip çıktığının somut bir örneği olan bu çalışmayı ülkemizi eleştirenlerin dikkatine sunuyoruz.

Ayasofya Camii'nin açılışı ülkemizde ve dünyada hakka ve hukuka saygılı olanlar ile zihni karanlık olanları turnusol kağıdı gibi ayrılmıştır.

"Ayasofya bahanesiyle bir kez daha kinlerini kustular"

Milletimizin Anadolu’daki bin yıllık varlığını kabul edemeyenler Ayasofya bahanesiyle bir kez daha kinlerini kustular. Milletimizin değerlerine ve kültürüne husumet duyanlar yine Ayasofya üzerinden gerçek niyetlerini açığa döktüler. İnsanlara iftira atarak, vatandaşlarımızı kışkırtarak ülkenin değerlerine olan düşmanlıklarını gizlemeye çalışıyorlar.

Azerbaycanlı kardeşlerimizin işgal altındaki topraklarını kurtarma mücadelelerine desteğimiz tamdır.

Ortodoks vatandaşlara müjde

Özellikle bu sene 15 Ağustos’ta Ortodoks vatandaşlarımızın Sümela'da restorasyon döneminde ara verilen Meryem Ana Ayini’ni gerçekleştirebileceklerini de bu vesileyle duyurmak istiyorum.

Yeniden ziyarete açıldı

Kaya düşme riskine karşı Eylül 2015'te ziyarete kapatılan Sümela Manastırı'nın avluya kadar olan bölümü, çevresinde gerçekleştirilen projelerin birinci etabının tamamlanması ile 25 Mayıs 2019'da ziyarete açılmıştı.

Trabzon Ayasofya Camii ve Sümela Manastırı, bugün Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın canlı bağlantıyla katıldığı törenle yeniden ziyarete açıldı.

Tehlike arz eden kayalar düşürüldü

UNESCO Dünya Kültür Miras Geçici Listesi'nde 2000 yılından beri yer alan Sümela Manastırı'nın restorasyonun ardından yeniden ziyaret açılacağı törene, Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, Trabzon Valisi İsmail Ustaoğlu ve diğer ilgililerin katılması da bekleniyor.

Yaklaşık 5 yıl ziyarete kapalı kalan Sümela Manastırı'nda projeler kapsamında, yamaçta tehlike arz eden kayalar düşürüldü, uzmanlar tarafından belirlenen bölgelere çelik tel ağ gerildi, bariyerler kuruldu. Yapının iç bölümlerinde restorasyon gerçekleştirildi, ulaşımı sağlayan patika yolda da düzenlemeler yapıldı.

88 yıl aradan sonra ilk ayin

Tarihi Sümela Manastırı'nda Ortodoks Hristiyanların katılımıyla 15 Ağustos 2010'da 88 yıl aradan sonra ilk kez ayin düzenlenmişti.

Hristiyan aleminde ''Meryem Ana'nın göğe yükseliş günü'' olarak kabul edilen ve kutsal sayılan ayini, Fener Rum Patriği Bartholomeos yönetmişti.

Sümela Manastırı'nda, restorasyon için kapatıldığı 2016'ya kadar her yıl 15 Ağustos'ta ayin gerçekleştirildi.

Farklı inanç gruplarının değerlerine önem veriliyor

2011'de, Cemaat Vakıflarının el konulan mallarının iadesi, iadesi yapılamayan mallar içinse tazminat ödenmesine imkan sağlayan Türkiye, dini mekanların korunması, gerek duyulması halinde de restorasyonunu sağlıyor.

Van Gölü sahilinde bulunan Akdamar Adası'nda Ermenilere ait Akdamar Kilisesi, 2015'te Edirne Büyük Sinagogu, 2017'de İstanbul'daki Bulgar Kilisesi Sveti Stefan'daki gibi restorasyonlar, Türkiye'nin farklı inanç gruplarının değerlerine verdiği önemi gösteriyor.

Türkiye'de 180 bin 854 Hristiyan ve yaklaşık 20 bin Yahudi yaşıyor. Gayrimüslimlerin nüfusun yaklaşık yüzde 0,4'ünü oluşturduğu Türkiye'de, aralarında yüzlerce yıllık kilise ve havraların da olduğu 435 ibadethane bulunuyor. Bu da 180 bin 854 Hristiyan ve yaklaşık 20 bin Yahudi için her 461 kişiye 1 ibadethane düştüğünü gösteriyor.

Sümela Manastırı'nın tarihi

Maçka ilçesinin Altındere Vadisi'ndeki Karadağ'ın eteklerinde, vadiden yaklaşık 300 metre yükseklikteki ormanlık alanda bulunan Sümela Manastırı, halk arasında "Meryem Ana" adı ile biliniyor.

Sümela Manastırı'nın 18. yüzyılda birçok bölümü yenilenmiş, bazı duvarları fresklerle süslenmiştir. 19. yüzyılda büyük binaların ilave edilmesiyle manastır muhteşem bir görünüm kazanmış ve en zengin dönemi yaşamıştır. Bu dönemde son şeklini alan manastır pek çok yabancı seyyahın ziyaret ettiği, yazılarına konu edilen bir yer haline gelmiştir.

Manastırın başlıca bölümleri ana kaya kilisesi, birkaç şapel, mutfak, öğrenci odaları, misafirhane, kütüphane ile kutsal ayazmadır. Bu yapılar topluluğu oldukça geniş bir alana inşa edilmiştir. Manastırın girişinde su getirdiği anlaşılan büyük su kemeri yamaca yaslanmış durumda. Dar, uzun merdivenle girilen manastırın giriş kapısının yanında muhafız odaları bulunmaktadır. Buradan bir merdivenle iç avluya inilmektedir. Solda manastırın esasını teşkil eden ve kilise haline getirilen mağaranın önünde çeşitli manastır binaları bulunmaktadır. Sağ tarafında kütüphane bulunmaktadır. Yine sağda yamacın ön yüzünü kaplayan büyük balkonlu bölüm, kesiş odaları ve misafir odaları olarak kullanılmıştır.

Şapeldeki freskler 18. yüzyılın başlarına tarihlenmektedir ve üç ayrı devirde yapılan üç tabaka görülmektedir. En alt tabakanın freskleri daha üstün niteliktedir. Sümela Manastırı'nda yer yer sökülerek alınmış olan ve oldukça harap bir görünüm taşıyan fresklerde işlenen başlıca konular İncil'den alınmış sahneler, Hz. İsa ve Meryem Ana'nın hayatı ile ilgili tasvirlerdir.