Mahir Ünal, Ahmet Davutoğlu'nun AK Parti'den ihracı ve İstanbul'da hizmet araçlarının makam aracı diye sergilenmesine tepki gösterdi. 

İşte Mahir Ünal'ın sorulan kritik sorulara verdiği o cevaplar;

DAVUTOĞLU SORUSU

Sayın Davutoğlu ve bazı eski vekillerin ihracı istemiyle disipline sevk edilmesi var. AK Parti kendilerine savunma için süre verdi. AK Parti’de acaba eleştiriye, muhalif olmaya tahammül mü yok?

CEVAP: Hayır. Öyle bir şey söz konusu değil. Şimdi her siyasi partinin kendi kurulları organları vardır. Ve siyasi partiler bu kurullarda, bu organlarda kararlar alır. İstişarelerini yaparlar. Bir de her siyasi partinin iç tüzüğü vardır. O iç tüzük siyasi partinin anayasası niteliğindedir. O iç tüzüğü de uygulamak zorundasınız. MYK gündemine bu konu geldi. Çünkü iç tüzüğe aykırı davranan daha önce bu partinin genel başkanlığını yapmış Ahmet Davutoğlu ile ilgili konu MYK gündeminde değerlendirildiğinde rutin bir işlem olarak oy birliği ile Merkez Disiplin Kurul’una ihraç talebiyle sevkine karar verildi.  Bu olağanüstü bir durum değil. 

Eleştiri konusuna gelince; AK Parti eleştiriye son derece açıktır. Ama siyasi partiler kendi meselelerini kendi içlerinde konuşurlar. Yani siyasi parti mensupları birbirleriyle medya üzerinden konuşmaz. Bu konuşmalarında da ağır tahkir, tezyif  içeren bir dil kullanılmaz.

Sayın Davutoğlu konuşacak yer ,makam, kişi bulamadım, delege bile olamadım diyor?

CEVAP: Sayın Davutoğlu’nun genel başkanlıktan ayrıldığı kongrede yaptığı konuşma vardır. Orda söyledikleriyle bugün söyledikleri arasındaki farka baktığınızda, burada açık bir tenakuz var. Büyük bir muğlaklık var. Siyaset sert bir okuldur. Şimdi siz, bakacaksınız, bekleyeceksiniz,  duracaksınız, sonra beklentileriniz gerçekleşmediğinde başka bir pozisyona geçeceksiniz.  Bunun adına da duruş diyeceksiniz. Öyle bir şey söz konusu değil.

YENİKAPI SORUSU

İstanbul’da Yenikapı’da araçlar sıralandı, İsraf düzeninde makam araçları bunlari devamı da gelecek, denildi. Bu araçlar israfı mı gösteriyor?

CEVAP: Bu tamamen bir komedi. Şimdi siz, insanlara işten çıkartmayacağım, diyerek söz vereceksiniz, sonra binlerce kişiyi kapının önüne koyacaksınız, emekçiler haklı taleplerini dile getirmeye başladığında, ‘Siz cambaza bak’ oyunu oynayacaksınız… Hizmet araçlarını getireceksiniz, makam aracı diye oraya dizeceksiniz. Sonra milletin aklıyla dalga geçer gibi, ‘cambaza bak’ oyunu oynayacaksınız. Bu millet ariftir, her şeyi görüyor, biliyor. Bu tür sunilikler köpük siyasetidir. Gerçekliğin karşısında söner gider.