Kavcıoğlu, muhalefetin gündeme getirdiği 128 milyar dolar ile ilgili rakamların saklandığı iddiasına "Peki siz rakamları sakladıysak nereden çıkardınız bu 128 milyar doları?" dedi.

Başkan Kavcıoğlu’nun açıklamalarından satır başları:

128 MİLYAR DOLAR TARTIŞMALARI

2018-2019 ve 2020 yıllarına baktığımızda bu tartışmalar aslında daha değer kazanıyor. 2020 yılında dünyada gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerde yatırımların azaldığını görüyoruz. Merkez Bankası'nın da bu yatırımlardan aldığı pay da doğal olarak azalıyor. IMF'nin az gelişmiş ülkelere 110 milyar dolar yardımı söz konusu. Bunlar keyfi keder olan işler değil. Dünya birçok kriz yaşadı ama 2020 pandemi krizi dünyayı çok kötü şekilde etkiledi. Daha önceki krizlerin bir altyapısı vardı. Ama pandemi krizi insanların ne yapacağını bilmediği, ülkelerin kapandığı bir dönemi yaşıyoruz. Bu ortamda Türkiye biraz daha ayrışıyor.

IMF'YE GİDİLECEK HABERLERİ YAPILIYORDU

Türkiye'nin 2013'ten sonra yaşadıklarına baktığımızda, daha sonra 2016'daki hain işgal girişimi, uçak krizi... Dönem dönem Türkiye'nin yaşadığı krizler var. 2018'de ortaya çıkan kur atakları ortaya çıktı. IMF'ye gidilecek, gitmek zorunda olduğu haberleri yapılmaya başladı. Türkiye bu süreci hem sağlık hem de para ve mali konularda iyi yönetti.

TÜRKİYE GELEN TALEPLERE CEVAP VERDİ

Sosyal yardımlara gelindiğinde, devlet vatandaşımızın yanında oldu. Bu dönemi atlatırken yapılanları göz ardı edemeyiz. 2019 artı bir cari fazla verdik. 128 milyar dolar ile cari açığı finanse edildiği konuşuldu. Merkez Bankası olarak verdiğim rakamlar nettir ve doğrudur. Pandemi döneminde dünyada yaşananlarla beraber Türkiye'de yaşananlarda bir döviz talebi ya da yabancı insanlar ülkesine dönecek, bu parayı istiyor.

2020 sonu itibarıyla reel sektörün döviz pozisyon açığı 208 milyar dolardan 157 milyar dolara indi. Bu, rezervlerden ya da Merkez Bankası'nın yaptığı bu işlemlerden karşılandı. Sizin bu talepleri bir şekilde karşılamanız lazım. Karşılamazsanız, o zaman oluşacak şeylerle Türkiye yüzleşecektir, karşı karşıya kalacaktır. 2020 sonunda Türkiye bütün bu taleplere cevap vermiştir. Hem reel sektör yurtdışı borçlarını ödemiştir, bankacılık finansal borçlarını ödemiştir, kendi ithalat borçları dahil varlıklarını artırmıştır.

TÜRKİYE 1984 YILINDA REZERV BİRİKTİRMEYE BAŞLADI

Bunun sağlıklı işlediğini şuradan görebiliriz: Faiz yükseldiğinde yabancılar yeniden gelmiştir. İnsanlar Türkiye'ye parasını getirir, istediği zaman da parasının alıp gideceği bir ortamın olduğunu çok net biliyorlar. Bu taleplerin karşılanması için Merkez Bankası o gün Hazine'yle beraber oluşturulan işlemler var. Rezerv konusuna geldiğimizde, Türkiye'de 83-84'ten sonra rezerv birikmeye başlıyor. 2020'ye geldiğinde 15-20 milyar rezervi var. Daha sonra 30 milyara kadar oluşan rezerv var. Kurun daha sağlıklı bir şekilde yönetilmesi için de yapılan işlemler var. Ama esas onun arkasında oluşan bir talep var. Gerçek kişilerden, reel sektörlerden, bankalardan talep karşılanmıyorsa ya fiyatlar yukarı gidecek, ya faizi yükselteceksiniz. Kendi içerisinde dengeye gelmezse Merkez Bankası orada piyasaya giriyor.

HAZİNE İLE YAPILAN PROTOKOL HAKKINDA

Hazine'nin MB'deki hesaplar kullanılarak döviz alım satımıyla piyasa arzının dengelenmesi 2017'de. Televizyonlarda bu işlemlerin 2019 seçimlerinden önce yapıldığı söyleniyor. Değil. MB dalgalı kura geçtikten sonra döviz alım ihaleleri 2016'ya kadar yapıyor, 2016'dan sonra bunu bırakıyor. Protokolün tamamen hukuki dayanağı var. MB'nda hukuki bir dayanağı olmayan hiçbir işlem yapılmaz. Bugüne kadar yapılmamıştır, bundan sonra da yapılmaz. Bu protokol dahilinde, 2017 Şubatından itibaren yapıldı. 2020'de yapılmasının nedeni de pandemi şartları. Bu işlemler gizli yapıldı, protokol açıklanmadı, rakamlar verilmiyor. Peki siz bu rakamları nereden biliyorsunuz? Biz bu rakamları açıklamadık. Dünyada en şeffaf veri açıklayan merkez bankalarından biri TCMB'dir. Günlük olarak açıklanır. Analitik bilanço okumasını bilen herkes buradan bu rakamları alır. Bizim analitik bilançomuzda o veriler günlük yayınladığı için zaten orada var. Gizlenen saklanan bir şey yok. Bilançodan görüldüğü kabul edildiği zaman bu sefer kimlere satıldı demeye başladılar. Dünyada bu şekilde bir veri açıklama söz konusu değil. MB bireylere döviz satmıyor. İnsanların kafasını karıştırmak için 128, o kur 6.85. Belirli rakamlarla insanları bir yere götürmek için algı operasyonu. Böyle bir şey yoktur.

AYRICALIKLI İŞLEM İDDİASI

Böyle bir şey söz konusu olamaz, yapmak isteseniz de yapamazsınız. Merkez Bankası'nın veri açıklama konusunda şeffaflığı dünyadaki en iyi merkez bankalarından bir tanesiyiz. Bu kadar şeffaf bir bilançomuz var ve günlük oradan her şeyi izleme şansınız var. Biz kimseye 128 rakamını söyledik. Peki bu arkadaşlar bunları nereden buldular? 'Protokolün içeriğini açıklayın.' Böyle bir şey olabilir mi? Avrupa Merkez Bankası 2000 ve 2010 arası Euro'yu baskılayabilmek için yaptıkları işlemleri 10 yıl sonra, 2020'de açıkladı. Japonya Merkez Bankası sadece yıl sonu toplu olarak veriyor rakamları. Siz neden 2017'yi, 2018'i sormuyorsunuz? Daha önce döviz müdahaleleriyle yapılan işlemleri niye sormadınız? Daha önce döviz müdahaleleriyle yapılan işlemleri niye sormadınız? 2013, 2014 gibi dünyada oluşan bir ters gidiş, kuru baskılamak zorunda olduğunuz dönemlerde döviz satım müdahalelerinde bulunursunuz. Dönem dönem Merkez Bankası bunu kuru sağlıklı bir şekilde oynaklığının devam etmesi için müdahaleleri olmuş. 2016'dan sonra başka bir yol denenmiş.

Merkez Bankası Başkanı Prof. Dr. Şahap Kavcıoğlu, TRT Haber, CNN TÜRK ve A Haber ortak canlı yayınına katılıyor.

Merkez Bankası Başkanı Şahap Kavcıoğlu, 128 milyar dolarlık banka rezervine ilişkin "Bugün rezerv konusu tartışılırken, o günkü şartları değerlendirmemiz ve o günkü şartlara bakmamız gerekiyor." açıklamasını yaptı. Kavcıoğlu, muhalefetin gündeme getirdiği 128 milyar dolar ile ilgili rakamların saklandığı iddiasına "Peki siz rakamları sakladıysak nereden çıkardınız bu 128 milyar doları?" dedi.

Başkan Kavcıoğlu’nun açıklamalarından satır başları:

128 MİLYAR DOLAR TARTIŞMALARI

2018-2019 ve 2020 yıllarına baktığımızda bu tartışmalar aslında daha değer kazanıyor. 2020 yılında dünyada gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerde yatırımların azaldığını görüyoruz. Merkez Bankası'nın da bu yatırımlardan aldığı pay da doğal olarak azalıyor. IMF'nin az gelişmiş ülkelere 110 milyar dolar yardımı söz konusu. Bunlar keyfi keder olan işler değil. Dünya birçok kriz yaşadı ama 2020 pandemi krizi dünyayı çok kötü şekilde etkiledi. Daha önceki krizlerin bir altyapısı vardı. Ama pandemi krizi insanların ne yapacağını bilmediği, ülkelerin kapandığı bir dönemi yaşıyoruz. Bu ortamda Türkiye biraz daha ayrışıyor.

IMF'YE GİDİLECEK HABERLERİ YAPILIYORDU

Türkiye'nin 2013'ten sonra yaşadıklarına baktığımızda, daha sonra 2016'daki hain işgal girişimi, uçak krizi... Dönem dönem Türkiye'nin yaşadığı krizler var. 2018'de ortaya çıkan kur atakları ortaya çıktı. IMF'ye gidilecek, gitmek zorunda olduğu haberleri yapılmaya başladı. Türkiye bu süreci hem sağlık hem de para ve mali konularda iyi yönetti.

TÜRKİYE GELEN TALEPLERE CEVAP VERDİ

Sosyal yardımlara gelindiğinde, devlet vatandaşımızın yanında oldu. Bu dönemi atlatırken yapılanları göz ardı edemeyiz. 2019 artı bir cari fazla verdik. 128 milyar dolar ile cari açığı finanse edildiği konuşuldu. Merkez Bankası olarak verdiğim rakamlar nettir ve doğrudur. Pandemi döneminde dünyada yaşananlarla beraber Türkiye'de yaşananlarda bir döviz talebi ya da yabancı insanlar ülkesine dönecek, bu parayı istiyor.

2020 sonu itibarıyla reel sektörün döviz pozisyon açığı 208 milyar dolardan 157 milyar dolara indi. Bu, rezervlerden ya da Merkez Bankası'nın yaptığı bu işlemlerden karşılandı. Sizin bu talepleri bir şekilde karşılamanız lazım. Karşılamazsanız, o zaman oluşacak şeylerle Türkiye yüzleşecektir, karşı karşıya kalacaktır. 2020 sonunda Türkiye bütün bu taleplere cevap vermiştir. Hem reel sektör yurtdışı borçlarını ödemiştir, bankacılık finansal borçlarını ödemiştir, kendi ithalat borçları dahil varlıklarını artırmıştır.

TÜRKİYE 1984 YILINDA REZERV BİRİKTİRMEYE BAŞLADI

Bunun sağlıklı işlediğini şuradan görebiliriz: Faiz yükseldiğinde yabancılar yeniden gelmiştir. İnsanlar Türkiye'ye parasını getirir, istediği zaman da parasının alıp gideceği bir ortamın olduğunu çok net biliyorlar. Bu taleplerin karşılanması için Merkez Bankası o gün Hazine'yle beraber oluşturulan işlemler var. Rezerv konusuna geldiğimizde, Türkiye'de 83-84'ten sonra rezerv birikmeye başlıyor. 2020'ye geldiğinde 15-20 milyar rezervi var. Daha sonra 30 milyara kadar oluşan rezerv var. Kurun daha sağlıklı bir şekilde yönetilmesi için de yapılan işlemler var. Ama esas onun arkasında oluşan bir talep var. Gerçek kişilerden, reel sektörlerden, bankalardan talep karşılanmıyorsa ya fiyatlar yukarı gidecek, ya faizi yükselteceksiniz. Kendi içerisinde dengeye gelmezse Merkez Bankası orada piyasaya giriyor.

HAZİNE İLE YAPILAN PROTOKOL HAKKINDA

Hazine'nin MB'deki hesaplar kullanılarak döviz alım satımıyla piyasa arzının dengelenmesi 2017'de. Televizyonlarda bu işlemlerin 2019 seçimlerinden önce yapıldığı söyleniyor. Değil. MB dalgalı kura geçtikten sonra döviz alım ihaleleri 2016'ya kadar yapıyor, 2016'dan sonra bunu bırakıyor. Protokolün tamamen hukuki dayanağı var. MB'nda hukuki bir dayanağı olmayan hiçbir işlem yapılmaz. Bugüne kadar yapılmamıştır, bundan sonra da yapılmaz. Bu protokol dahilinde, 2017 Şubatından itibaren yapıldı. 2020'de yapılmasının nedeni de pandemi şartları. Bu işlemler gizli yapıldı, protokol açıklanmadı, rakamlar verilmiyor. Peki siz bu rakamları nereden biliyorsunuz? Biz bu rakamları açıklamadık. Dünyada en şeffaf veri açıklayan merkez bankalarından biri TCMB'dir. Günlük olarak açıklanır. Analitik bilanço okumasını bilen herkes buradan bu rakamları alır. Bizim analitik bilançomuzda o veriler günlük yayınladığı için zaten orada var. Gizlenen saklanan bir şey yok. Bilançodan görüldüğü kabul edildiği zaman bu sefer kimlere satıldı demeye başladılar. Dünyada bu şekilde bir veri açıklama söz konusu değil. MB bireylere döviz satmıyor. İnsanların kafasını karıştırmak için 128, o kur 6.85. Belirli rakamlarla insanları bir yere götürmek için algı operasyonu. Böyle bir şey yoktur.

AYRICALIKLI İŞLEM İDDİASI

Böyle bir şey söz konusu olamaz, yapmak isteseniz de yapamazsınız. Merkez Bankası'nın veri açıklama konusunda şeffaflığı dünyadaki en iyi merkez bankalarından bir tanesiyiz. Bu kadar şeffaf bir bilançomuz var ve günlük oradan her şeyi izleme şansınız var. Biz kimseye 128 rakamını söyledik. Peki bu arkadaşlar bunları nereden buldular? 'Protokolün içeriğini açıklayın.' Böyle bir şey olabilir mi? Avrupa Merkez Bankası 2000 ve 2010 arası Euro'yu baskılayabilmek için yaptıkları işlemleri 10 yıl sonra, 2020'de açıkladı. Japonya Merkez Bankası sadece yıl sonu toplu olarak veriyor rakamları. Siz neden 2017'yi, 2018'i sormuyorsunuz? Daha önce döviz müdahaleleriyle yapılan işlemleri niye sormadınız? Daha önce döviz müdahaleleriyle yapılan işlemleri niye sormadınız? 2013, 2014 gibi dünyada oluşan bir ters gidiş, kuru baskılamak zorunda olduğunuz dönemlerde döviz satım müdahalelerinde bulunursunuz. Dönem dönem Merkez Bankası bunu kuru sağlıklı bir şekilde oynaklığının devam etmesi için müdahaleleri olmuş. 2016'dan sonra başka bir yol denenmiş.