Diyarbakır'ın Kulp ilçesine bağlı Hamzalı Mahallesi'nde 1 Ocak 1995'te PKK'lı teröristlerce bomba ve uzun namlulu silahlarla düzenlenen saldırıda 19 kişi hayatını kaybetti. Aynı yıl gerçekleştirilen ikinci terör saldırısında da 4 kişi katledildi.

Saldırıda yakınlarını kaybeden ve yaralı kurtulan vatandaşların aradan geçen 23 yılda acısı dinmedi.

"Bu acı unutulmaz"

Saldırıda 8 çocuğundan 3'ünü kaybeden İhsan Arslan (70), AA muhabirine, teröristlerin 1995 yılında o dönem köy olan Hamzalı'nın etrafını sardığını, düzenlenen baskında kadın, erkek, çocuk, yaşlı ayırımı yapılmadan insanların vahşice katledildiğini söyledi.

Saldırıda 3 çocuğunun yaşamını yitirdiğini, eşinin ve bazı vatandaşların yaralandığını ifade eden Arslan, "Hayvanları dahi taradılar, evlerimizi yaktılar. İlk saldırıda 19 şehit verdik ama sonra bayram günü köyü bastılar. Şimdiye kadar toplam 23 şehit verdik." diye konuştu.

Aradan 23 yıl geçmesine rağmen yaşadıkları acının tazeliğini koruduğunu dile getiren Arslan, "Bu acı ölünceye kadar unutulmaz. Ne yapmıştık ki bizi gelip katlettiler? Bunlar dinsiz, imansız. İnsanları, polisleri, askerlerimizi şehit ediyorlar. Bunun İslamiyet'te bir yeri var mı? Vicdan, merhamet var mı bunlarda?" ifadelerini kullandı.

"Allah onlara bir daha fırsat vermesin"

Saldırıda bir oğlunu kaybeden Vahibe Çiçek (67) de ekmek pişirmek için tandıra gittiği sırada bir anda silah seslerinin yükseldiğini belirtti.

Katliamda bir oğlunu yitirdiğini, bir oğlu ile de yaralandığını anlatan Çiçek, küçük kızıyla köydeki bir eve sığındıklarını anlattı.

Çiçek, teröristlerin iki çocuğunu rehin alıp evin kapısını açmalarını istediğini belirterek, şunları kaydetti:

"Bir oğluma dediler ki: 'Annene söyle, kapıyı açsın, onlara karışmayacağız.' Çocuğum da korkusundan 'Anne kapıyı açın.' dedi. Engel olmaya çalışırken kapıyı açan küçük kız çocuğunu öldürdüler, ayrıca bir kişinin 3 çocuğu da dahil evdeki 7 kişiyi öldürdüler. Katliamın ardından teröristlerden birinin diğerine, 'Haydi kaçalım.' dediğini duydum ancak öteki terörist, 'Bugün hepsini öldürüp evi de yakmayana kadar buradan çıkmıyorum.' dedi."

Saldırıdan yaralı kurtulduğunu, 5 ameliyat geçirdiğini dile getiren Çiçek, "Allah onlara bir daha fırsat vermesin. Onların dini, imanı yok. İnsan çocukları öldürür mü? Biz o acıları yaşadık, Allah başka kimseye yaşatmasın." şeklinde konuştu.

"İçimizde bu acıyı sürekli yaşayacağız"

Saldırıda kardeşini kaybeden Muhsin Çiçek de katliamın yaşandığı gün İstanbul'da olduğunu, durumu öğrenir öğrenmez köye geldiğini söyledi.

Katliamda bir kardeşini kaybettiğini, annesi, kız kardeşi, ablası ve 3 çocuğunun yaralandığını dile getiren Çiçek, şöyle konuştu:

"1995 yılını kesinlikle unutmayacağız. İçimizde bu acıyı sürekli yaşayacağız. Kimse bunlara kanmasın. Bunlar Kürt halkının düşmanı, başka devletlerin maşasıdır. Amaçları Türkiye'yi parçalamak. Kürtlere en çok zarar veren PKK terör örgütü ve onun arka bahçesi DBP'dir. Kürtlere zarar, ölüm, kan ve gözyaşı verdiler. Onları lanetliyoruz."

"Kürt halkının hakkını savunmak öldürmek midir?

Teröristlerin ikinci saldırısında annesini kaybeden İhsan Aslan (56) da 5 Mart 1995'te bayram günü masum insanların katledildiğini söyledi.

Aslan, terör örgütü PKK'ya tepkisini dile getirerek, şu ifadeleri kullandı:

"3 aylık bir bebek öldürülür mü? 80 yaşında bir dayı vardı, gözleri görmüyordu, onu dahi yatağında katlettiler. Gebe bir gelini vardı, onu da öldürdüler. Hayvanları dahi bırakmadılar. Çocukların, kadınların, yaşlıların ne suçu vardı? Diyorlar ki 'Kürt halkının hakkını savunuyoruz.' Kürt halkının hakkını savunmak, çocuk ve yaşlıları öldürmek midir? Türk, Kürt, hepimiz kardeşiz ve hayatta birbirimizden ayrılmayız."