Kırıkkale'nin Keskin ilçesindeki Sulu Mağara'nın turizme kazandırılması için yürütülen çalışmalarda son aşamaya gelindi.

Keskin ilçesi Altıntaş Mahallesi Arzu Bayırı mevkisinde yer alan Sulu Mağara'nın turizme kazandırılması için Kırıkkale Valisi Yunus Sezer'in girişimleriyle Kültür ve Turizm Bakanlığınca haziran ayında çalışma başlatıldı.

Çalışma kapsamında yürüyüş yollarına ahşap korkuluk ve ışıklandırma yapılarak, çevresi düzenlendi, hizmet binası inşa edildi.  

Yatay olarak gelişmiş, yarı doğal, yapay düden konumlu fosil mağara özelliği taşıyan yapıdaki çalışmalarda sona yaklaşıldı.

Milyonlarca yıl önce oluşan ve paleozoik döneme tarihlendirilen 285 metre uzunluğundaki 3 katlı mağaranın turizme kazandırılması planlanıyor.

Erken Hristiyanlık döneminde kurşun çıkarıldığı düşünülen Kapadokya yolundaki mağaranın, Nevşehir'i ziyaret eden turistleri bölgeye çekmesi hedefleniyor.

"Burası Kapadokya yolu yakınında bir yer"

Keskin Belediye Başkanı Dede Yıldırım,yaptığı açıklamada, Sulu Mağara'da Vali Yunus Sezer'in girişimleriyle çalışma başlatıldığını söyledi.

Sulu Mağara'nın Keskin ve Kırıkkale için çok önemli bir değer olduğunu dile getiren Yıldırım, "Burası Kapadokya yolu yakınında bir yer. Buradan geçen turistlerin Sulu Mağara'ya uğraması anlamında ilgili turizm şirketlerine ve acentelerine müracaat edildi. Valimizin öncülüğünde hızlı bir şekilde ihalesi yapıldı. Şu anda restorasyonu ve çevre düzenlemesi yapılıyor. Daha medeni ve kullanılabilir şekle kısa zamanda gelecek." diye konuştu.

Keskin'in diğer adının da "Maden" olduğunu ve 1700'lü yıllarda Fransızların ilçede simli kurşun madeni çalışması yaptığını anlatan Yıldırım, 40-50 yıl öncesine kadar da maden ocaklarının çalıştığını aktardı.

Yıldırım, mağaranın turizme açılmasıyla ilçe ekonomisine de önemli katkı sağlayacağını ifade etti.

Sulu Mağara

En derin noktası 25 metre olan ve tavan yüksekliği 1-4 metre arasında değerlendirilen mağarada, üç kattan oluşan yapay galeriler bulunuyor. Büyük bir bölümü maden ocağı olarak açılan Sulu Mağara'da çeşitli doğal ve yapay şekiller yer alıyor.

Bir bölümü mermer, diğer bölümü ise çamur taşı ve kum taşından oluşan mağarada, mermerler içerisinde açılan 115 metrelik giriş bölümü ile havuzlu salon dikkati çekiyor. Güneyde ve daha aşağıda yer alan kesim ise maden alımı sonucu oluşan galerilerden meydana geliyor.

Paleozoik döneme tarihlendirilen mağaranın girişi ve kuzeybatısındaki havuzlu alanın bir bölümünün ise erken Hristiyanlık döneminde kurşun çıkarma için kullanıldığı düşünülüyor. Mağaranın içerisinde bulunan taş duvar ve havuzların da yine erken Hristiyanlık dönemine ait olduğu biliniyor. Mağaranın havuzlu salon ve salona ait bölümlerde antik dönemde kurşun madeni çıkartıldığı, güneyde ve daha aşağıda bulunan galeride ise maden işletildiği belirtiliyor.