Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türksat Genel Müdürlüğünün Gölbaşı yerleşkesinde Türksat 5B Uydusu Hizmete Alma Töreni'nde konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamalarından öne çıkan başlıklar:

Hizmete alma töreni vesilesiyle bir araya geldiğimiz Türksat 5B uydumuzun, ülkemize, milletimize ve sektöre hayırlı olmasını diliyorum. Bu uydumuzun tasarımından üretimine, fırlatılışından işletmesine, her safhasında emeği geçen herkesi canı gönülden tebrik ediyorum.

"3A, aradan geçen 14 yılın ardından hala aktif şekilde çalışıyor"

Türkiye'nin uzay macerasında yeni bir aşama olan bu uydumuza kadar geçen süreç aslında ülkemizde eser ve hizmet siyasetinin hangi engeller aşılarak yürütüldüğünün hikayesidir. Hatırlarsanız Türksat 3A uydusunu 2008 yılında uzaya fırlattığımızda birileri bizlere istihza ile yaklaşmıştı. Bunlar projemize yönelik küçümseyici tavırlarıyla aslında kendi vizyonsuzluklarını, kendi ülkelerine olan güvensizliklerini sergiliyorlardı. Birilerinin o dönemde kendi aklınca dalga geçtiği 3A, aradan geçen 14 yılın ardından hala aktif şekilde çalışıyor, hizmet veriyor.

"Aynı sene içinde uzaya 2 uydu gönderebilen ender ülkeler arasına girdik"

Bununla kalmadık. Ardından uzay vatana yeni uydular da gönderdik. Türksat 4A 2014’te, Türksat 4B ise 2015 yılında uzaydaki yerini aldı. Şimdi bu uydularımızın yanına yenilerini ekliyoruz. Geçtiğimiz yıl Türksat 5A ve Türksat 5B’yi fırlatarak aynı sene içinde uzaya 2 uydu gönderebilen ender ülkeler arasına girdik. Bugün hizmete alacağımız Türksat 5B’nin uzay yolculuğu 19 Aralık 2021’de başladı.

"Vizyonsuzlara kötü bir haberimiz daha var"

Uzay deyince tek anladıkları gençliklerinde, çocukluklarında seyrettikleri uzay filmleri olan vizyonsuzlara kötü bir haberimiz daha var. Türk mühendisleri tarafından geliştirilen yerli ve milli gözetleme uydumuz İMECE’yi 2023’ün ocak ayında, Türksat 6A’yı da 2023’ün ortalarında uzaya fırlatıyoruz. Böylece uzaydaki uydu sayımız Bay Kemal, 10’a yükselecek.

"Ülkemizi hak ettiği seviyeye getirecek adımları atıyoruz"

Başlattığımız Milli Uzay Programıyla ülkemizin tıpkı yeryüzündeki kara, deniz ve hava sahalarındaki menfaatleri gibi uzaydaki çıkarlarını da savunmak bizim namus borcumuzdur. Kendi uydularımızı geliştirmekten ay yüzeyine araç göndermeye, uluslararası uzay programlarına bilim insanları yetiştirmeden uzay sanayiine kadar ülkemizi hak ettiği seviyeye getirecek adımları atıyoruz.

Bu çerçevede uydu teknolojilerin en hızlı ilerleme gösterdiğimiz alanların başında geliyor. Türksat gibi köklü bir kuruluşa ve onun bünyesinde görev yapan kabiliyetli mühendislere, teknisyenlere, kadrolara sahip olmamız bu konuda en büyük avantajımızdır. Yeni neslin uzay teknolojilerine gösterdiği ilgi bize umut ve heyecan veriyor.

"Grizu 263 uydusu hala sinyal vermeye devam ediyor"

Milli teknoloji hamlemiz ve bunun somut örneği olan TEKNOFEST kuşağı gençlerimiz, kendi imzalarını taşıyan projelerle gökleri fethetmeye hazırlanıyor. Zonguldak Bülent Ecevit Üniversitesi öğrencilerimizin TEKNOFEST’le başlayan serüvenlerini geçtiğimiz ocak ayında uzayla taçlandırmaları, gayretlerimizin boşa gitmediğini çok açık ve net gösteriyor. Bu gençlerimizin uzaya fırlattığı Grizu 263 uydusu hala sinyal vermeye devam ediyor.

"Samsun’da coşkulu bir katılımla TEKNOFEST heyecanını yaşayacağız"

TEKNOFEST’in ilk düzenlendiği 2018’den bugüne kadar kat ettiği mesafe, uzay çalışmalarında nereye varabileceğimizin de işaretidir. Artık ülkemiz sınırlarını aşan TEKNOFEST’in Azerbaycan’daki organizasyonunu da iftiharla izledik. İnşallah 30 Ağustos-4 Eylül tarihleri arasında Samsun’da coşkulu bir katılımla TEKNOFEST heyecanını yaşayacağız. Başlattığımız dijital seferberlikle, yapay zekadan siber güvenliğe ve blok zincire kadar yenilikçi teknolojilerin tamamında ülkemizi öncü bir konuma taşıyoruz.

Yaklaşık 60 milyona ulaşan elektronik devlet kullanıcı sayımız ve sistem üzerinden yapılabilen 6636 farklı hizmetle bu alanda dünyada ilk sıralarda yer alıyoruz.

Vatandaşlarımız eskiden saatlerce, günlerce, haftalarca uğraşarak alabildikleri hizmete, artık elektronik devlet üzerinden saniyeler içinde erişebiliyor. Nitelikli fikri tapu diye Türkçeleştirdiğimiz NFT gibi kavramsal hale getirdiklerimizle geleceğin teknolojilerine kendi damgamızı vuruyoruz.