Uzmanlara göre çığlık atma eylemi, "tamamıyla sözlü olmayan iletişim" türlerinden biri. Emory Üniversitesi'ndeki psikoloji profesörü Harold Gouzoules, "Bağırmak, sesini yükseltmek anlamına geliyor ama aslında konuşmaya devam ediyorsunuz" diye açıklıyor.

Gouzoules, "Çığlık ayrı bir tür seslendirme şeklidir ve belli akustik özellikleri vardır. Saniyenin 4'te üçü ile bir buçuk saniye arası süren bu akustik unsurlar, çok yüksek sesle başlayıp yüksek seste devam eder" diye de ekliyor. Yani çığlık, görece kısa süren, insanda tedirginlik yaratabilen, genliği ve tizliği yüksek bir yapıya sahip.

NEDEN ÇIĞLIK ATARIZ?

Evrimsel açıdan meseleye yaklaşan Gouzoules, çığlığın aslen yaklaşan avcıyı aniden korkutup kaçmak için zaman yaratma amacıyla ortaya çıktığını söylüyor. Atalarımız dahil sosyal yaratıkların çoğu yakındaki aile bireylerini yardıma çağırmak için de çığlığı kullanıyordu. Bir sosyal gruptakiler çığlık atmayı araç olarak kullandıkça, kimin çığlığı kime ait ayırt etmek de mümkün hale geliyordu.

Gouzoules, "Yakınlarınıza çığlık attığınızda nasıl bir ses çıkardığınızı öğretmek için ölümle burun buruna gelmeyi beklemenize gerek yoktu" diyor.