Neşet Ertaş Kimdir?

Kendine özgü üslubu, içtenliği ve sazıyla, Türk halkının gönlünde silinmez bir iz bırakan Neşet Ertaş 1938 Kırşehir doğumludur. Kırşehir'in Çiçekdağı ilçesine bağlı Kırtıllar köyünde doğmuştur. Babası, Türkmen/Abdal müzik ve özellikle bozlak geleneğinin en güçlü temsilcisi olan Muharrem Ertaş, annesi Döne Ertaş'tır. Mesleğe, küçük yaşlarda babasıyla gittiği köy düğünlerinde zil ve darbuka çalarak ilk adımını atmıştır. 12 yaşındayken annesi Döne'yi kaybetti. Babası ve kardeşleri ile bir süre göçebe bir hayat yaşadıktan sonra Yozgat'a yerleşmişlerdir.

Kendi kendine keman, cümbüş ve bağlama çalmayı öğrendi. Babası Muharrem Ertaş ile birlikte gittikleri yöre düğünlerinde cümbüş ve keman ile türküler çalıp okuyan Neşet Ertaş, "Sanatımın yüzde doksanını babama borçluyum. Babamla ben aynı ruhun insanlarıyız." diyerek babasına olan minnetini dile getirmiştir.

Neset Ertas 45Lik Plak Kapak Sadece Kapaktir 1

Bozlak Geleneği ve Sanat Anlayışı

Bozlak, Orta Anadolu’ya özgü bir uzun havadır; konusunu aşiret kavgaları, kan davaları, aşk, gurbet, yoksulluk ve kader oluşturur. İç Anadolu bölgelerinde söylenir. Neşet Ertaş bu geleneği modern dünyaya taşıyan isim olmuştur. Dili sadedir, ezgileri doğaldır. En çok bilinen sözlerinden biri:

“Biz halkın sanatçısıyız, halk ne derse odur.”

1950'li yılların başlarında TRT Ankara Radyosu'nda canlı olarak yayımlanan, Muzaffer Sarısözen'in yönettiği "Yurttan Sesler" programında, "Geleli Gülmedim Ben Bu Cihana" adlı bozlağı solo çalıp okumasından sonra Neşet Ertaş'ın adı ülke genelinde duyuldu.

Aer

"Bozkırın Tezenesi" lakabının hikayesi

1969'da TRT sanatçılarından oluşan bir ekiple konser vermek ve plak doldurmak üzere gittiği Almanya dönüşünde Yugoslavya’da kaza yaptı. Ehliyetsiz otomobil kullanmaktan dolayı Yugoslavya’da 3 ay hapse mahkûm oldu. Türkiye'den hiç kimsenin arayıp sormadığı bu dönemde hapishaneye, “Bozkırın tezenesine geçmiş olsun” ibaresi yazılarak imzalanmış bir Yaşar Kemal kitabı geldi.

Köln'deki evinde belgesel çekimi için kendisiyle röportaj yapan Bayram Bilge Tokel'e anlattığı bu hikâyeden hareketle, belgeselin adı Tokel tarafından o anda “Bozkırın Tezenesi” olarak belirlendi. Daha sonra bu tabir o kadar çok beğenildi ve benimsendi ki âdeta Neşet Ertaş'ın ikinci ismi oldu.

Nnn

Aldığı Ödüller ve Onur Belgeleri

  • 2006: UNESCO tarafından “Yaşayan İnsan Hazinesi” olarak tanındı.

  • 2011: TBMM Üstün Hizmet Ödülü

  • 2011: Cumhurbaşkanı tarafından “Devlet Sanatçısı” unvanı önerildi ancak reddetti:

    “Ben zaten halkın sanatçısıyım, başka unvana gerek yok.”

Nn

Belgesel

  • Can Dündar, Garip: Neşet Ertaş Belgeseli
  • TRT İç Yapım, Bozkırın Tezenesi
  • Cine5 İç Yapım, Portreler Neşet Ertaş belgeseli

Vefatı

25 Eylül 2012 tarihinde İzmir'de mesane kanseri tedavisi gördüğü hastanede yaşamını yitirdi. Kırşehir Bağbaşı Mezarlığı'na, vasiyeti üzerine babası Muharrem Ertaş'ın mezarının ayak ucuna defnedildi. Mezar taşında şu dörtlük yazılıdır:

"Sakın ol ha insanoğlu

İncitme canı incitme

Her can bir kalp Hakk'a bağlı

İncitme canı incitme"

Neset Ertas 7Oqf Cover