Niyazi Sayın, Türk müziğinin önemli sanatçılarından biridir. Özellikle klasik Türk müziği alanında virtüözlüğü ve yorumları ile tanınır. 1927 yılında İstanbul’da doğan Sayın, uzun yıllar boyunca hem solo hem de topluluk halinde çaldığı ud ile büyük beğeni kazanmıştır.
Sanat hayatına erken yaşlarda başlayan Niyazi Sayın, usta bir ud virtüözü olarak Türkiye’de klasik müziğin gelişmesine büyük katkı sağlamıştır. Ud’un inceliklerini ve tekniklerini ustalıkla kullanan Sayın, eserlerinde duygu ve tekniği başarıyla harmanlamasıyla bilinir.
Kariyeri boyunca birçok önemli sanatçıyla çalışmış, pek çok albüm çıkarmış ve konserler vermiştir. Aynı zamanda eğitmen olarak da genç müzisyenlere yol göstermiştir. Sayın, klasik Türk müziğinin korunması ve gelecek nesillere aktarılması konusunda önemli bir figür olmuştur.

Niyazi Sayın'ın hayatı
Niyazi Sayın, 12 Şubat 1927 tarihinde İstanbul’un Üsküdar ilçesinde dünyaya geldi. Ömer Hulusi Bey ile Necmiye Hanım’ın en küçük çocuğu olan Sayın, baba tarafından Makedonya’nın Resne çevresinden, anne tarafından ise Manastır kökenlidir. İlk ve orta öğrenimini Üsküdar Paşakapı’da tamamladıktan sonra Haydarpaşa ve Beyoğlu liselerinde eğitimine devam etti. Ancak babasının vefatı ve İkinci Dünya Savaşı’nın getirdiği zorluklar nedeniyle lise eğitimini yarıda bırakmak zorunda kaldı.
Savaş yıllarında Eğitim Alayı’nda askerlik görevini tamamladıktan sonra, İstanbul Belediye Konservatuvarı Türk Müziği Bölümü’nde sanat eğitimine başladı. Öğrencilik yıllarında müziğin yanı sıra spora da ilgi duydu; Fenerbahçe genç takımında bir süre futbol oynadı. Ancak babasının desteği ve teşvikiyle müziğe yöneldi ve kısa zamanda bu alanda derinleşti.
Müzik kariyerine ağız armonikası çalarak başlayan Niyazi Sayın, özellikle cami musikisine olan ilgisi sayesinde geleneksel Türk müziğinin inceliklerini keşfetti. Bu ilgi, onun ilerleyen yıllarda ud virtüözlüğüne ve klasik Türk müziğinde önemli bir yere sahip olmasına zemin hazırladı.

Niyazi Sayın'ın sanat anlayışı
Müzikle erken yaşta tanışan Sayın, Tanburi Cemil Bey’in plaklarından büyük ölçüde etkilendi. 1947 yılında Mustafa Düzgünman ile tanışması, sanat yolculuğunda dönüm noktası oldu. Bu dönemde sadece müziğe değil, aynı zamanda ebru, ciltçilik ve fotoğrafçılığa da yöneldi.
İlk neyini 1948 yılında aldı ve derslerine Neyzen Gavsi Baykara ile başladı. 1950’li yıllarda İstanbul Radyosu’nda icralar gerçekleştirdi ve uzun yıllar burada neyzen olarak görev yaptı. Aynı dönemde İstanbul Belediye Konservatuvarı İcra Heyeti'nde yer aldı, Münir Nurettin Selçuk’un konserlerinde sahne aldı. 1976 yılında İstanbul Teknik Üniversitesi Türk Musikisi Devlet Konservatuvarı’nda öğretim üyesi olarak görev aldı ve Nefesli Sazlar Bölüm Başkanlığı yaptı.
Niyazi Sayın yalnızca ney icracısı değil, aynı zamanda ebru, ciltçilik, fotoğraf, sedef kakmacılığı, ağaç işleri ve tesbih koleksiyonculuğu gibi alanlarda da eserler verdi. Sanat hayatı boyunca birçok öğrenci yetiştirdi; Türk müziği ve geleneksel sanatların yaşatılmasına büyük katkı sağladı.
Niyazi Sayın'ın ödülleri
Niyazi Sayın 2009 yılında Kültür ve Turizm Bakanlığı Kültür ve Sanat Büyük Ödülü ve 2014 yılında Cumhurbaşkanlığı Kültür ve Sanat Büyük Ödülü'ne layık görülmüştür.

Niyazi Sayın'ın vefatı
Neyzen, ebru sanatçısı ve fotoğrafçı Niyazi Sayın, 98 yaşında İstanbul'da vefat etti.