Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, AK Parti Diyarbakır Genişletilmiş İl Danışma Toplantısı'nda konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın konuşmasının satır başları şöyle;

Bugün Diyarbakır'da yine dolu dolu yine bereketli bir gün geçiriyoruz. Cuma namazımızı Diyarbakırlı kardeşlerimizle Kurşunlu Camii'nde eda ettik. Kurşunlanan Kurşunlu Camii'nde eda ettik.

Bölücü örgütün çukur olayları sırasında yaktığı 5 asırlık tarihi camiyi 3 yıllık titiz çalışma ile camimizin eski görkemine kavuştuğunu bu vesileyle yerinde görmüş olduk. Diyarbakır annelerimizin misafiri olacağız. Diyarbakır anneleri, açtıkları bayrakla hem korku duvarlarını yıktılar hem de bölücü örgüt ve siyasi uzantılarının kalleş yüzünü deşifre ettiler.

Bu kahraman anneleri bizzat ziyaret ederek bugüne kadar bakan arkadaşlarım, belediye başkanlarım, kadın kollarım defaetle gelip kendilerini ziyaret ettiler haklı davalarında yanlarında olduğumuzu ifade ettiler. Bugün de ben de Diyarbakır annelerini heyetimle birlikte ziyaret edeceğim.

Ramazan'da sağolsun İstanbul'da onlar beni ziyaret etmişlerdi. Birlikte bir iftarımız oldu. Bugün de inşallah iadei ziyaretimizi gerçekleştirmiş olacağız.  

Geçmişten bugüne kapsamlı bir muhasebeyi Diyarbakırlılarla paylaşacağız.

Sevgili gençler, kardeşlerim burada öncelikle bir hususu açıklağa kavuşturmakta fayda görüyorum. Bugün biz Diyarbakır'a sadece açılış ve ziyaret için gelmedik. Bugün aynı zamanda Diyarbakır'ı dinlemek, Diyarbakırla olan kavlimizi yenilemek için geldik.

Sizlerin görüşlerine, sizlerin değerlendirmelerine büyük önem veriyorum. Diyarbakır İl Başkanımıza ve il yönetimimize bizlere böyle bir imkan sundukları için teşekkür ediyorum. Şehre geldiğimiz andan itibaren bize büyük bir teveccüh gösteren tüm Diyarbakırlı vatandaşlarıma şükranlarımı sunuyorum. 

20 yılı bulan bu zorlu yolculuğumuzu bulan dava arkadaşlarımızdan vefat edenler olduğu gibi bölücü terör örgütü tarafından kalleşçe şehit edilenler de var. Gerek terörle mücadele sırasında gerek millet ve memleket yolunda şehit düşen tüm kahramanları rahmetle yad ediyorum. Biz onların samimiyetine, gayretine, yiğitliğine şahidiz. Biz onların millet ve ümmet için çarpan yüreklerinin büyüklüğüne şahidiz.

Şehitlerimizin kanları pahasına bize emanet ettiği sancağı namusumuz bilip biz de canımız pahasına koruyacak daha da yücelteceğiz.

Milli iradeyi savunmak için gerektiğinde bedel ödedik. Sıkıntı çektik ama zalimler karşısında hiçbir zaman başımızı eğmedik. Kefenimizi giyerek çıktığımız bu kutlu yolda bize, milletimize ve ülkemize kefen biçenlere inat Allah'a hamdolsun dimdik yürüyoruz. Dicle'nin kuzularını çakallara kaptırmamak için gece gündüz çalışıyor gayret gösteriyoruz. Biz, vesayet odaklarının gölgesinde değil gece karanlığında seccedasini gözyaşları ile ıslatanlarla yürüyoruz. Biz sırtımızı başkaları gibi şu veya bu terör örgütüne değil rabbimizin takdirine halkın iradesine yaslıyoruz. Biz gücümüzü başkaları gibi silahtan, şidetten değil 40 yıldır yanımızda dağ gibi duran aziz milletimizden alıyoruz.

Yurt dışı planların yeniden devreye alındığını görüyoruz. Muhalefet kulaklarına ne fısıldanırsa ajans önlerine ne koyarsa Türkiye düşmanları bunlara ne telkin ederse onları söylemeyi siyaset zannediyorlar. Parti teşkilatlarını saran taciz, tecavüz, hırsızlık, yolsuzluklarla cesaretle yüzleşmek yerine kendi pisliklerini bize bulaştırmaya çalışıyorlar.  

Bir insanın kalbinde ve kafasında ne varsa dil onu söyler. Siz az önce Kayahan'ın sanki bizim için bestelediği parçayı okudunuz. Teşkilat olarak biz de Diyarbakır ile hamdolsun memnuniyet duyuyoruz. İçeride kin, nefret, husumet varsa söylem de nefreti besler, siyaseti zehirler. Ama insanın içinde aşk varsa samimiyet varsa hoşgörü varsa dürüstlük varsa kullandığı dile kadar herşeyine akseder.

Anneler, CHP ve şurekasına baktığımızda bu sözün hikmetini daha iyi anlıyoruz. Ülkemizin dertlerine derman olacak tek bir sözleri yok. Sadece milletten ve milletin değerlerinden kopuk değiller ülkenin ve bölgenin gerçeklerinden uzaklar. 

Bölücü örgütün bu topraklara yaşattığı yıkımdan, akıttığı gözyaşından habersizler. Evladını Kandil'deki terör baronlarına kaptıran anaların dinmeyen yürek sızısından habersizler. Ülkemiz sınırları içerisinde ve dışarıda yürütülen mücadelenin büyüklüğünden habersizler. Kafalarına geçirdikleri at gözlüklerinden sadece kendi dünyalarını görüyorlar. Muhalefetin içinde bulunduğu siyasetsizlik cenderesi bizim yükümüzü daha da ağırlaştırıyor. Biz siyaseti milletimiz için yapıyoruz. 

Biz milletin bağrından doğmuş, üye sayısı itibarıyla ülkemizin en büyük en kuşatıcı siyasi hareketiyiz. Bu partinin çatısı altında terörü ve şiddeti övmediği sürece her türlü fikre, düşünceye yer vardır.

Sadece bölge insanının hayatına dokunan hak, özgürlük, yatırım hizmetlerimizi tek tek sıralamaya kalksak günler yetmez. Bu şehre ve ülkeye kazandırdığımız hizmetleri, teröre karşı verdiğimiz mücadeleyi insanımıza sabırla anlatacağız. Muhalefetin, yalan, iftira ve çamur siyasetini hakikatin güneşi ile bertaraf edeceğiz.