MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, partisinin İzmir, Manisa, Uşak, Denizli, Aydın ve Muğla il teşkilatları ve milletvekili adaylarının katılımıyla, Kültürpark 3 Nolu Hol'de düzenlenen İzmir Bölge İstişare Toplantısı'na katılan Bahçeli, aklını milletten alan Cumhur İttifakı ile cumhuriyetin kurucu felsefesini, kuruluş fikrini, kurtuluş iradesini kendilerine kılavuz yaparak geleceğe yürüdüklerini dile getirdi.

Başarmaktan başka seçenek tanımadıklarını vurgulayan Bahçeli, tıpkı ilk kurşunu sıkan Hasan Tahsin gibi, tıpkı Konak Meydanı'ndaki hükümet konağına al bayrağı çeken Yüzbaşı Şerafettin gibi, tıpkı Milli Mücadele'yi zaferle taçlandıran Gazi Mustafa Kemal ve ülkü arkadaşları gibi heyecan ve iman dolu olduklarını, cesaretle meydan okuduklarını ifade ederek, "Bu nedenle Cumhur İttifakı diyoruz, millet aklıyla hareket ediyoruz." diye konuştu. 

Bahçeli, eğer nereye gidildiği bilinmiyorsa sonunda bir yere varılamayacağının altını çizerek, hangi limana yelken açıldığının farkında olunmazsa hiç bir rüzgarın faydasının görülemeyeceğini, yapılanların bilincinde olunmazsa her çabanın boşuna olacağını söyledi.

"Cumhur İttifakı milli bir anlaşmadır"

Bahçeli, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Aklımızın kaynağı millettir, bunu unutmayacağız. İnançlarımız, yaşanmış Türk İslam asırladır. Buna her zaman güveneceğiz. Adaletimizin kaynağı mahşeri vicdanda, kendisidir. Bu yörüngeden hiç ayrılmayacağız. Cumhur İttifakı gücünü millet aklından alan, ufkunu istikbalin aydınlığıyla aralayan tarihi bir uzlaşma, milli bir anlaşmadır. Türkiye çok cepheli saldırı ve tahriklerle boğuşurken tesis ve temin edilmiş Cumhur İttifakı, milli istiklalin güvencesi, milli iradenin ümit çeşmesi, kucaklaşma zeminidir. Buna sahip çıkılmalıdır. Cumhurun ittifak onuru ihtimam ve itina ile korunmalıdır." 

"Bu defa hiçbir suçlu ve hain sağ kalamayacaktır"

Türkiye'nin kuşatma altında olduğunu söyleyen Bahçeli, Türk milletinden intikam almak, geçmişteki mağlubiyetlerin acısını çıkarmak için kuyruğa giren iç ve dış düşmanların zaaf ve zayıf bir anı kollamaya çoktan başladığını vurguladı.

MHP Genel Başkanı Bahçeli, bu maksatla terör örgütlerinin kışkırtıldığına dikkati çekerek, şu değerlendirmede bulundu: 

"Güney sınırlarımız boyunca kanlı ve karanlık hesaplar yapılmaktadır. PKK/PYD/YPG küresel emperyalizmin kiralık cinayet tetikçileri olarak kullanılmaktadır. FETÖ ise 15 Temmuz 2016'da darbe ve işgale teşebbüs etmiştir. PKK ile FETÖ arasında hiçbir fark yoktur. Bu hain terör örgütleri bir madalyonun ön ve arka yüzleri gibidir. Türk ve İslam düşmanları etnik hassasiyet ve dini inançları istismar ederek istila ve ihanet çeteleri kurmuşlardır. Peşinden de Anadolu’ya sürmüşler, Türk milletinin üstüne salmışlardır. Bir olmazsak, dayanışma içinde mücadele etmezsek zulmün elebaşları, cinayet çeteleri durmayacak, vazgeçmeyecektir. 

İşte son günlerde FETÖ'nün bir kez daha darbeye teşebbüs edeceği konuşulmaktadır. PKK zaten kan dökmeye, can almaya devam etmektedir. İzmir'den açık açık söylüyorum, iğrenç niyet sahiplerini uyarıyorum. Eğer Türkiye yeni bir işgal girişimine maruz kalırsa, böylesi bir felaket bir kez daha yaşanırsa, bu defa hiçbir suçlu ve hain sağ kalamayacaktır. Varlığımıza göz koyanların gözünü oyarız. Bağımsızlığımıza leke sürmeye kalkışanları değil İzmir’de denize dökmek, alayını cehennemin dibine kadar kovalar yediklerini içtiklerini burunlarından fitil fitil getiririz." 

"Milli değiller"

Sözde Millet İttifakı'nda toplanan partilerin hezeyan içinde olduğunu belirten Bahçeli, şöyle devam etti:

"FETÖ'ye itirazları yoktur. PKK'yla ilgili tepki ve kaygıları duyulmamıştır. Hepsi birden ağız birliği etmişçesine terörist Demirtaş'ın hayranı kesilmişlerdir. Sözde Kürt sorununu tanımak için kolları sıvamışlardır. Türkiye düşmanlarının taşeron ve temsilciliğine talip olmuşlardır. Milli değiller. Dürüst değiller. İradeli değiller. Adam gibi adam olmaktan da çok uzaklar. Bu itibarla bunların ittifakı millet değil zillettir. 24 Haziran'da zillet kaybedecek, hak ettiği demokratik cezayla tanışacaktır.

Kim kiminle beraber, kim hangi değerleri savunuyor, kim milletin ve devletin yanında kim değil artık bellidir. Kimler PKK/PYD/YPG ile ele ele tutuşuyor, kimler Pensilvanya'ya selam çakıyor geldiğimiz bu aşamada malumdur. Zillet ittifakı ahlaki açıkta, samimiyet noksanlığında, sadakat ve vatana sevgi zafiyetinde rakipsizdir. Açıldıkça açılıyorlar, dikiş ve yama tutmuyorlar. Buna karşılık milli kurumları kapatmak için de çağrı ve vaatte bulunuyorlar. TİKA'yı kapatacaklarmış. TRT'yi satacaklarmış. Yerli otomobil üretilmesine izin vermeyeceklermiş. Hızlı treni kaldıracaklarmış. Biz istikrar diyoruz. Güçlü gelecek diyoruz. Çağın standartlarının üzerinde biz Türkiye istiyoruz. 2023'ün lider ülkesi Türkiye olsun inancıyla yürüyoruz. Bunlar kapatılan, geleceği karartılan, milli değerleri dağıtılıp savrulan Türkiye hayaliyle yaşıyorlar. Biz, sınır güvenliğini sağlamış, terör tehdidini bertaraf etmiş, toplumsal huzur ve refahı sağlamış beka içinde bir Türkiye’ye doğru yürüyelim diyoruz. Bunlar El-Bab'da ne işiniz var, Afrin'e girmeyin, Menbiç'e yanaşmayın, Kandil’e dokunmayın diyorlar. Biz, şehidin şühedanın hakkı var, onların kanına girenlerden soracak bir hesabımız var diyoruz. Zillete bulaşanlar, Edirne Kapalı Cezaevi'ni tavaf edip, özgürlük ve tahliye nutukları atıyorlar."

Cumhur İttifakı'nın Türkiye’nin teminatı

Türk milletinin Cumhur İttifakı'nın Türkiye’nin teminatı olduğunu bildiğini aktaran Bahçeli, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Fakat Türk ve Türkiye düşmanları boş durmuyor. Siyaseti kullanıyorlar. İş birlikçilerini tembihliyorlar. Ekonomik tetikçilerini devreye sokuyorlar. Küresel baskı ve dayatmalarla sonuca gitmeyi umuyorlar. Toplumsal kutuplaşma ve çatışma ortamı üzerinden hedeflerine ulaşmayı arzuluyorlar. Ancak unuttukları bir şey var, Türk milleti kahramanlığına kahramanlık ekleyecek günlerin hasretiyle yanıp tutuşuyor.

IŞİD'in arkasında mevzilenip saldırdılar. Fırat Kalkanı Harekatıyla darmadağın ettik. PYD/YPG'yi kalkan yapıp üzerimize saldırdılar. Afrin'de Zeytin Dalı Harekatıyla silindir gibi ezdik geçtik. Ümit ve inancım odur ki teröristlerin kökü kurutuluncaya kadar terörle mücadele devam edecektir ve bu Türk devletinin namus borcudur. Milliyetçi Hareket Partisi de her daim devletinin ve milletinin yanındadır, destekçisidir. Kandil'e doğru sefere çıkan Mehmetlerimizin Allah yar ve yardımcısı olsun diyorum. Rabbim onları beka ve vatan müdafaası için çıktıkları yolda muzaffer eylesin duasını bu mübarek günde dile getiriyorum. Bir gece ansızın Kandil'de görünerek, kanlı ve vahşet tepesine Türk bayrağını dikmek artık mecburiyettir, şeref ve vatan görevidir. Kahramanlarımızın direncini kırmak, moralini bozmak için sıraya girenler de başaramayacaklar, amaçlarına ulaşamayacaklardır."