Günlerdir sosyal medyanın en çok konuşulan konularından birisi olan Whatsapp Sözleşmesi, aslında yıllardır süregelen veri savaşlarının sadece son perdesi.

Zira kullanıcı verilerini toplayıp üçüncü parti platformlar ile paylaşan tek uygulama WhatsApp değil.

Dijital savaşlarda ne kadar veri o kadar iyi yapay zeka algoritması şeklinde güncellendiğini belirten İl Milli Eğitim Müdürlüğü Bilgi-İşlem Yöneticisi Yakup Kaman, Whatsap’a izin verirken benim bilgileri alsalar ne olacak algısına kapılmayın’ ifadelerine yer verdi.

Trump’a yapılan dijital darbe sonucu artık büyük dünya devletleri değil de büyük teknoloji şirketlerinin yönettiği bir dünya gerçeği gün yüzüne çıktı. 90’lı yıllarda devlet başkanlarını bu şirketlerini belirleyecek dendiğinde kimse inanmazdı. “Bir defa çaldırınca gel, iki defa çaldırınca gelme” den günümüze bakıldığında aslında teknolojilerin ne kadar çabuk hayatımıza entegre olduğunu görülebilir. Facebook’un 50 milyon kullanıcısının verilerini satın alan Cambridge Analytica firması mikro hedefleme algoritması kullanarak yapay zekâ ile kimi nasıl ikna edebilirim sorusuna cevap buldu. Bu sayede Brexit ve America seçimlerini değiştirdi. İnsanların siyasi düşüncelerini ve bu görüşlerin zayıf noktalarını belirlediler. A partisine destek veren bir insanın A partisine en çok hangi konuda uzak olduğunu ya da hangi konuda kızdığını ortaya çıkardılar. Ve internete girince o şahsın karşısına bu noktaları kaşıyacak yalan bilgiler ve manipüle edilmiş haberler çıkardılar. Ben sanki istihbaratta mı çalışıyorum. Whatsap’a izin verirken benim bilgileri alsalar ne olacak ne gizli saklım var demeyin. Bu verileri bir kara propaganda vasıtası yapıp birçok konuda fikirlernize kendi istedikleri doğrultuda dokunabilirler bunun farkına bile varamazsınız. Savaşlarda ne kadar çok mermi o kadar iyi iken dijital savaşlarda bu ne kadar veri o kadar iyi yapay zeka algoritması şeklinde güncellendi. Askeri Endüstri şirketleri devlet başkanlarını belirlerken artık Dijital teknoloji şirketleri bunu yapıyor.

Her zaman yerlileşmekten yanayım diyen kaman, amerikan şirketinden kaçıp Rus şirketine güvenmenin mantığı yok’ dedi.

Benim asıl takıldığım konu bu sözleşmenin Avrupa’da geçerli olamaması. Bu düzenlemeleri orda dayatmadılar. Türkiye’de ise durum ya kabul et ya da kullanma demeleri. Diğer ülkelerde ciddi parasal ceza almalarından orada dayatmadılar. Rekabet Kurulunun, Facebook ve WhatsApp hakkında resen soruşturma başlatması ve WhatsApp verilerinin paylaşılması zorunluluğunu durdurması güzel bir gelişme. Özetle Facebook ülkemize karşı eşkıyalık yapıyor şu an. Zaten sosyal medya yasasıyla temsilci bulundurmalarını istedik kabul etmediler. Bugün WhatsApp bu sözleşmeden dolayı ciddi bir tepki almazsa yarın hem daha pervasız davranacak hem de bu yolda ilerleyen diğer şirketlere cesaret kaynağı olacaklar.

Peki Ne yapmalıyız? Geçici olarak Telegram kullanılabilir. Ara yüzü sade, kullanımı basit ve sorunsuz bir uygulama. Geçici olarak diyorum çünkü A. Signal açık kaynak kodlu sadece numara bilginizi alan güzel bir program ama özellik olarak whatsapp’ın yanından geçmiyor. Her zaman yerlileşmekten yanayım. Bu yüzden Bip genel olarak sorunsuz bir uygulama ama daha basit ara yüz ve stabil çalışma konusunda sorunlar var. Google bile yıllarda aynı sade ara yüzü kullanıyor. Ne kadar özellik eklersek o kadar iyi bir uygulama yapmış oluruz zannediyorlar. Umarız en kısa zamanda çözülür. Devlet kurumlarının bu uygulamalarla yönetilmesi ayrı bir handikap. Bakanlıktan gelen mesajı direk gruplara atmaktan başka bir şey yapmayan yönetim kademesi oluşturdu maalesef.

Gazeteci Kaşıkcı’nın cep telefonu bir şekilde kırılarak Suudi Arabistan’daki arılar hareketine destek verdiği anlaşıldığından infazı gerçekleşti. Bir ülkede sosyal huzursuzluğa sebep olmak için herkesin tüm konuşmalarını yayınlayabileceği gerçeğini unutmadan dijital ayak izimizi buna göre bırakmalıyız. Gece gündüz her halini her yerde paylaşanların whatsapp’ bırakıp telegrama geçmesinin hiçbir mantığı yok. Artık Facebook’un kullanılmamasından dolayı reklam gelirleri azaldı artırmak için böyle bir yola gittiler. Ama unutulmamalıdır ki instagram, foursquare, messenger zaten bu şirkete ait ve malum olan veri paylaşımın gün yüzüne çıkmasıydı bu. Sonuç olarak siz siz olun insanların yüzüne söylemeyeceğiniz şeyleri dijital ortamda hangi program olursa olsun yazmayın ve sosyal medyalarda gördüğünüz her şeye inanmayın.

Haber: MEHMET DEVECİ - GÖKHAN ÇALI