Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Bakanlar Kurulu sonrasında açıklamalar yapıtı. Erdoğan'ın açıklamalarından öne çıkanlar şöyle: 

"Elim kazada şehit olan askerlerimize Allah'tan rahmet diliyorum. Milletimizin başı sağ olsun. Yaralı askerlerimize Rabbimden şifa niyaz ediyorum.

KURBAN BAYRAMI HAZIRLIKLARI TAMAMLANDI

Koronavirüs salgının devam ettiği şu günlerde gerek kurban keserken gerek de bayramlaşırken önlemlerden asla vazgeçmeyelim. Kurban Bayramı ile ilgili bütün hazırlıklar tamamlandı. 

CEVABIMIZI VERMEKTEN ÇEKİNMEYECEĞİZ

Bizim kimsenin toprağında gözümüz yok. Tek arzumuz kendi hakkımızı, hukukumuzu, çıkarlarımızı korumaktır. Dayatmayla karşımıza çıkanlara cevabımızı meşru gücümüzle vermekten asla çekinmiyoruz, çekinmeyeceğiz. Oldu-bittiyle ülkemizi dışlamaya çalışanlar her seferinde bu cevapla karşılaşacaklarını bilmelidir.

Sahada ve masada yeni dönemin gerekleriyle mücadelemizi veriyoruz.

AYASOFYA CAMİİ'NİN İBADETE AÇILMASI

Ayasofya'nın yeniden ibadete açılması ülkemizin egemenlik haklarını kullanmasındaki örneklerden biridir. Ayasofya artık milletimizin zirve sembollerinden biri olarak milletimize ve tüm Müslümanlara ibadet yeri olarak hizmet vermeyi sürdürecektir. Müslüman dışında Hristiyan alemi de aynı şekilde gelip ziyaretini yapabilecektir.

Ayasofya'nın kubbeleri yeniden ezan, Kuran, salavat sesleriyle inledi. Ayasofya'yı ecdadın emanetine uygun olarak bir cuma günü aslına rücu ettirdik. Hizmetine ömrümüzü adadığımız şehr-i İstanbul'un artık bize tebessümle baktığını tüm kalbimizle hissediyoruz.

Bu uğurda verilen mücadelelerin hem bizatihi şahidi olan hem de içinde yer alan kardeşiniz sıfatıyla yaşadığımız tarihi günlerin önemini her zerremizle hissediyoruz. Tam 567 yıl önce cami sıfatıyla şereflenen bu mabedin sıradan bir müze yerine yapılış amacına uygun olarak ibadethane olarak kullanılmasını her inançtan insanı memnun ettiğine inanıyoruz.

MABEDLER MAHZUN KALMAYACAK

Bir asır önce İstanbul işgal edildiğinde İstanbullu Sultanahmet ve Ayasofya'da buluşup 'yemin ediyoruz' diye ahitlerini tüm dünyaya haykırmıştı. Bu milletin önünde kimsenin duramayacağı birkaç yıl içinde ortaya çıkmıştır. Milletimiz düşmanı topraklarımızdan attıktan sonra da yine bu mabedin kubbeleri, şükür dualarıyla çınlamıştır.

Tüm camilerimizin minarelerinin önünde yemin ediyoruz ki, milletimizin son ferdi de son nefesini vermeden bu mabetler mahsun kalmayacaktır. Ezan, vatan, bayrağımıza kimsenin el uzatmasına izin vermeyeceğiz.

Ezanımıza, vatanımıza kimsenin el uzatmasına izin vermeyeceğiz. Türkiye Cumhuriyeti Devletinin bağımsızlığının, egemenliğinin; maziden atiye kurulan büyük köprünün sembolü olan İstiklal Marşımızda ne diyor: 

Ruhumun senden İlahi şudur ancak emeli:

Değmesin ma'bedimin göğsüne na-mahrem eli;

Bu ezanlar ki şehadetleri dinin temeli

Ebedi, yurdumun üstünde benim inlemeli.

Gerekirse kanımızın son damlasına kadar mücadele edeceğiz. Türkiye bugün yeni bir diriliş mücadelesi veriyor. Hiç kimsenin bu ülkenin istiklaline ve istikbaline el uzatmayı aklından dahi geçirememesi için büyük Türkiye'yi inşa ediyoruz.

GENÇLERE SABAH NAMAZI DAVETİ

Gençlere sesleniyorum: Camilerimizi ihmal etmeyin. Ne kadar secdeye kapanırsanız camilerimizle birlikte siz de güçlü olursunuz. Gençliğimizde sabah namazlarına gidiyorduk. Şimdi yeniden aynı sürecin Ayasofya ile başlamasının çok önemli olduğuna inanıyorum. Cumhurbaşkanınız olarak gençlik bunu sizden yine bekliyoruz. Bu adımla bir milletin istiklali ve istikbali için yeniden ahitleşmesine inşallah ülkemizin ve milletimizin şahitlik ediyoruz.

(Ayasofya-i Kebir Cami-i Şerifi'in ibadete açılması) 500 kişilik güvenlik ekibi sürekli görev yapacak.

OK YAYDAN ÇIKMIŞTIR

Ülkemizde bir kesim yapılan yollara, köprülere, havalimanlarına, hastanelere, barajlara, fabrikalara, yüksek teknoloji atılımlarına, siyasi ve diplomatik hamlelerine ne tepsi veriyorsa aynı kişi ve zihniyet Ayasofya'ya aynı tepkiyi gösterdi. Saflar, mecralar aynıdır. En önemlisi gayeler aynıdır. Amaç özgüven sahibi büyük ve güçlü Türkiye'nin inşasının önüne geçmektir. Geçemeyecektir, ok yaydan çıkmıştır ve maksuda ulaşacaktır. Dikili ağacınız yok, boğazın altından tünel geçirirsiniz buna karşı çıkar, Avrasya tünelini yaparsınız, üçüncü köprüyü yaparsanız, Osmangazi'yi yaparsınız buna karşı çıkarlar. Bir şey de siz yapın. Bu tür tavırlar faşizmin, dogmatizmin, tahammülsüzlüğün en kara, kin ve nefret kokan biçimin tezahürüdür.

Bu tavrın siyasi muhalefetle uzaktan yakından bir ilgisi yoktur. Demokrasilerde muhalefete çok büyük işler düşer. Demokrasi güçlü muhalefet varsa güç kazanır. Yıllarca muhalefet saflarında mücadele etmiş bir siyasetçi olarak bu görevlerin ne olduğunu gayet iyi biliyorum. Demokrasilerde muhalefet demek daha iyisini yapabilecek olmakla milletin gönlünü kazanmaktır. Muhalefetin en az iktidar kadar yapıcı, kucaklayıcı olması lazım. Malesef ülkemizde böyle bir anlayış ve gayreti görmüyoruz.

Ülkesi ve milletinin geleceği için en küçük bir eser üretmemiş, fiili veya fikri katkı ortaya koymamış olanlar var. Bunlar için milletimizin Ayasofya'nın asli işlevine kavuşturulması talebi olduğu gibi ülkemizin terör örgütüyle kuşatılmasının bir anlamı yoktur. Ülkemizin Doğu Akdeniz'deki Ege'deki haklarını koruma mücadelesi de aynıdır. Ülkesini her fırsatta yabancılara şikayet eden bu zihniyetin yaptığı işin adı muhalefet olamaz.

İster eski ister yeni olsun muhalefet adına ortaya çıkan tüm aktörlere dikkatlice bakarak şu soruya cevap verilmesini istiyorum, herhangi bir alanda dişe dokunur, kayda değer, çözüm odaklı, somut teklifler içeren bir program var mı? Kongre yaptılar 'biz geliyoruz' dediler. Projen var mı? Eğitim, sağlık, adalet, güvenlik, dış politikada neyi yapacaksın? Var mı? Yok. Böyle bir aktör de, böyle bir ekip de yok. Muhalefet adına tek yaptıkları şey bizi ve hükümetimizi çoğu iftiraya varan ifadelerle karalamaktır. Bu süfli anlayışı şiddetle reddediyoruz. Hayatımızın hiçbir döneminde mükemmel olduğumuzu, her şeyi en iyi yaptığını ifade etmiyoruz. Hep çabaladık, gayret ettik, koştuk, koşturduk ama eser ortaya koyduk.

BAKANLAR KURULU'NDA ALINAN KARARLAR

Bu bayramda emeklilerimize biner lira bayram ikramiyesini ödüyoruz. Bugüne kadar 64,2 milyar lira ikramiye dağıttık. Ayrıca engelli ve yaşlı bakım ücretlerini de bayramı beklemeden hesaplarına yatırıyoruz. Kredi ve burs ödemelerini de bayram öncesi tamamlayacağız. 

YENİ SEZON FINDIK FİYATLARI

Geçtiğimiz yıl Toprak Mahsulleri ofisimiz 16,5-17 lira üzerinden alıma çıkmıştı. Bu sayede düşme eğilimi gösteren fındık fiyatları sezon içinde 18-20 lira civarında seyretmiş ve böylece üretici alın terinin karşılığını alabilmişti. 

Giresun kalite kabuklu fındık için Toprak Mahsulleri ofisimizin kilogram alış fiyatı 22,5 liradır. Yüksek randımanlı fındık tesliminde ortalama kilogram başına bir TL, gübre ve mazot desteği olarak da kilogram başına 2 TL destekleme ödemesi yapıyoruz. 

Ayrıca kuru incir ve kuru üzüm müdahale alımlarına bu yıl kayısı da ilave ediyoruz. Her alanda üreticimizin yanında yer almaya devam edeceğiz.