Oyların sayılmaya başlamasından beri "bir CHP klasiğinin yine milletin önüne getirildiğini söyleyen Çelik, şöyle konuştu:
"Önce oldubittiyle bir aday ilan ediliyor. Hemen arkasından 'Ezici çoğunlukla alacağız' diyerek bir propaganda aygıtı çalıştırılmaya başlanılıyor. Arkasından da bunun karşısındaki bütün tartışmalara, buna karşı çıkan her kesime karşı bir dayatma, hatta aday olan insanlara karşı bir sindirme kampanyası şeklinde, antidemokratik bir faaliyet bu şekilde yürütülüyor. Daha vatandaşın huzuruna gidilmemiş, oy verilmemiş, buna rağmen sonuçlar ilan ediliyor ve hangi bürokratların görevden alınacağına dair birtakım listeler yayınlamaya başlıyorlar.
Dün çıktılar ekranlara ve Anadolu Ajansının, bizim partimizdeki verilerin, Cumhur İttifakı partilerindeki verilerin birer manipülasyon olduğunu iddia ettiler. CHP adına iki büyükşehir belediye başkanı Sayın Yavaş ve Sayın İmamoğlu konuştu. Konuşmaya başlarken şöyle bir cümle kullandılar. '13. Cumhurbaşkanı Kılıçdaroğlu adına konuşuyoruz.' dediler. Sandık sayımı devam ediyor, vatandaşımızın iradesi tecelli etmemiş ama onlar çıkıyorlar milli iradeye karşı yakışıksız bir biçimde cumhurbaşkanının kim olduğunu ilan etmeye çalışıyorlar. Üstelik de cumhurbaşkanını ilan ettikten sonra da kendilerine bir yetki atfederek onun adına konuştuklarını söylüyorlar."
Bu yapılanın, milli iradeye dönük yetki gasbı ve demokrasi adabı açısından son derece yanlış olduğunu söyleyen Çelik, "Bu, siyasi tarihimize, milletin iradesine saygısızlığın en çarpıcı örneklerinden biri olarak geçmiştir. Daha sonra yaptıkları yanlışı bir şekilde estetize etmek için 'Biz temennimizi ifade ettik' gibisinden bir cümle söylediler ama esasında 4-5 kere üstüne basa basa '13. Cumhurbaşkanı Kılıçdaroğlu adına konuşuyoruz.' dediler." ifadesini kullandı.