Düzce depremi ne zaman, saat kaçta oldu? Yüzlerce kişinin yaşamını yitirdiği, binlerce kişinin yaralandığı ve binlerce kişinin evsiz kaldığı 12 Kasım 1999 Düzce depreminin üzerinden 23 yıl geçti. Düzce depreminin yıl dönümünde ülke genelinde deprem tatbikatı yapılacak. Peki, Düzce depremi ne zaman, saat kaçta oldu? 12 Kasım 1999 Düzce depreminde kaç kişi öldü? 1999 depremi kaç saniye sürdü, şiddeti kaç? İşte Düzce depremi hakkında tüm detaylar...
DÜZCE DEPREMİ NE ZAMAN, SAAT KAÇTA OLDU?
12 Kasım 1999 tarihindeki depremin merkez üssü Düzce'nin Kaynaşlı ilçesi olarak kayıtlara geçti. Deprem 23 yıl önce, 12 Kasım 1999 tarihinde saat 18.57'de meydana geldi.
1999 DÜZCE DEPREMİNDE KAÇ KİŞİ ÖLDÜ?
AFAD verilerine göre, depremde, 710 kişi yaşamını yitirdi, 2679 yaralandı, binlerce kişi evsiz kaldı.
DEPREMİN ŞİDDETİ VE SANİYESİ
7,1 büyüklüğünde meydana gelen deprem 30 saniye sürdü.
DÜZCE DEPREMİ'NDE HAYATINI KAYBEDENLERİN ACISI UNUTULMUYOR
Depremin merkez üssü Kaynaşlı ilçesinde depreme iş yerinde yakalanan, o dönem 17 yaşında olan ve yıkılan binada enkaz altında kalan Öksüz, kendi imkanlarıyla kurtulup yakın mesafedeki evine koştu.
Yaralı halde evine ulaşan Öksüz, evlerinin bulunduğu büyük kısmı yıkılan 4 katlı binanın giriş katında yaşayan annesi Aynur ile kız kardeşleri 12 yaşındaki Hürrem Elif ve 15 yaşındaki Hümeyra Öksüz'ün enkaz altında kaldığını öğrendi.
Binanın yıkılmamış kısmından eve giren Öksüz, güçlükle ulaştığı annesini yaralı kurtardı. Kız kardeşi Hümeyra'ya ulaştığında hayatını kaybettiğini anlayan Öksüz, dışarı çıkardığı kardeşini yakınlarına teslim etti.
Göçükte oluşan yangın nedeniyle dumana maruz kalan Öksüz, diğer kız kardeşinin sesini duyduğu bölgeye ulaşmak için uzun süre uğraştı. Duman nedeniyle zorluk çeken Öksüz, bir komşusunun yardımıyla kız kardeşinin bulunduğu alana yaklaştı.
Güçlükle dışarı çıkardığı kardeşinin hastanede hayatını kaybettiğini öğrenen Öksüz'ün acısı katlandı.
"KARDEŞİMİN SESİ HALA KULAĞIMDA"
Ekrem Öksüz, Düzce Depremi'nin unutulmaması gereken bir afet olduğunu söyledi.
Depremin, Türkiye'nin bir gerçeği olduğuna işaret eden Öksüz, "Enkaz altında kalmayan bu durumu bilmez. Yapılarla alakalı hiçbir şeyi es geçmemek gerekiyor. Can gittiği zaman geri gelmiyor." diye konuştu.
Öksüz, kız kardeşlerini kaybetmenin üzüntüsünü yüreğinde hissettiğini dile getirerek, "Öldüklerine inanamıyorum. Yıllar geçmesine rağmen hala geri geleceklermiş gibi geliyor." dedi.
Deprem günü yaşadıklarını anlatan Öksüz, şunları kaydetti:
"Enkaz altından çıktıktan sonra enkaz altında kalan annemi, ablamı ve eniştemi çıkardım ama büyük kız kardeşim hayatını kaybetmiş. Enkaz altında kalan küçük kız kardeşimle konuştum. Saatlerce enkaz altında konuştuk. Kardeşime 'Seni buradan çıkaracağım.' dedim. Hemen hemen her gece kardeşimin o sesi kulağımda, 'Ağabey ne olur beni buradan al.' diyordu.
Öksüz, yaşadıklarını unutmanın mümkün olmadığını belirterek, "Benim olduğum yerde başka hiç kimse enkaz altında kalmadı. Hep dua ederek orada zamanımı geçirdim. Gece boyunca çok artçı sarsıntı hissedildi. Oradan çıkınca eve geldim ki zaten dünyam orada yıkıldı benim. Depremi unutmayacağız ve unutturmayacağız." şeklinde konuştu.
Depreme karşı önlem almanın önemini vurgulayan Öksüz, "İki canı toprağa koymak kolay değil. Biz iki canı toprağa koyduk, diğer canlar yanmasın. Evler deprem göz önünde bulundurarak yapılsın." ifadelerini kullandı.