Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan, TİSK Yönetim Kurulu Başkanı Özgür Burak Akkol ile bakanlık temsilcileriyle bakanlıkta bir araya geldi. Toplantı Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nda saat 14.00’te başladı. Yaklaşık 1 saat 20 dakika sürerek 15.20’de sona eren toplantıya işçi kesimi katılmadı.
TÜRK-İŞ'ten Vedat Işıkhan'a Mektup
Toplantı öncesinde TÜRK-İŞ heyeti, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan’a bir mektup sundu. TÜRK-İŞ Genel Başkan Yardımcısı Ramazan Ağar, mektubun ardından basın mensuplarına yaptığı açıklamada, komisyonun mevcut yapısı değişmediği sürece toplantılara katılmayacaklarını bir kez daha yineledi.
Bakan Işıkhan ise toplantı öncesinde yaptığı kısa değerlendirmede, sürecin “sosyal diyaloğa açık şekilde tamamlanacağına inandığını” ifade etti. Buna rağmen toplantı, işçi temsilcileri olmadan; Bakanlık yetkilileri ve TİSK Yönetim Kurulu Başkanı Özgür Burak Akkol’un katılımıyla gerçekleştirildi.

TÜRK-İŞ: “Geçen yılki kaybın telafi edilmesi gerekiyor”
Ramazan Ağar açıklamasında, TÜRK-İŞ’in 1974’ten bu yana işçileri temsil ettiğini ancak Asgari Ücret Tespit Komisyonu’nda kararların hükümet ve işveren oylarıyla alındığını vurguladı. 24 Aralık 2024’te alınan kararla, bu nedenle komisyon çalışmalarına katılmama yönünde tutum belirlediklerini hatırlattı.
Ağar, elektrik, doğalgaz ve su başta olmak üzere temel giderlere gelen zamların işçilerin alım gücünü ciddi şekilde düşürdüğünü belirterek, geçen yıl yüzde 44,38 olan enflasyona karşılık yüzde 30 zam yapılması nedeniyle oluşan yüzde 14,38’lik kaybın telafi edilmesi gerektiğini söyledi.

Yeni Asgari Ücret İçin Senaryolar Masada
İlk toplantıda herhangi bir rakam telaffuz edilmezken, yaklaşık 30 milyon çalışanı ilgilendiren yeni asgari ücret için farklı zam senaryolarının önümüzdeki toplantılarda ele alınması bekleniyor. Komisyonun ikinci toplantısının tarihi ise henüz açıklanmadı.
Asgari ücret görüşmelerinde önümüzdeki günlerde işçi, işveren ve hükümet kanadından gelecek yeni açıklamalar, sürecin seyrini belirleyecek.

Ramazan Ağar'ın açıklamasından satır başları:
"Bugün ilk toplantı günü. Geçmişte olduğu gibi bugün de toplantıya davet edildik. Komisyonda bir değişiklik olmazsa katılmayacağımızı belirtmiştik.
TÜRK-İŞ 1974 yılından bu yana işçileri temsil etmektedir. Ancak komisyonun yapısı işçileri dikkate almadan hükümet ve işveren temsilcilerinin oylarıyla alınmaktadır.
Türk-iş 24 Aralık 2024 tarihinde aldığı kararla komisyon çalışmalarına katılmayacağını paylaştı.
Elektrik, doğal gaz ve suya yapılan zamlar bu baskıyı artırmaktadır. İşçi ve ailesi başta zorunlu tüketim olmak üzere asgari ücret ailesi ardı ardına gelen fiyatlarla mücadele etmek zorunda kalmıştır.
İşçinin alım gücü zorlanmaktadır.
Bu ekonomik tablo yıllarca prim ödeyen emeklileri de zor duruma sokmuştur. Türkiye'de Gayri Safi Milli Hasıla yükselmektedir ancak emekli, ve çalışanlara toplumun geniş kesimlerine yansımamaktadır.
Uçurum zengin ile fakir arasındaki uçurum giderek artmaktadır. Bir kesim temel ihtiyaçlarını karşılama da zorlanmaktadır.
Art arda yaşanan yüksek fiyat artışları ile kayıplar eksiksiz bir biçimde karşılanmalıdır. Ekonomik büyümenin oluşturduğu Refahın işçiye yansıması için ilave yapılması zorunludur.
Bazı işveren çevrelerinin asgari ücretin bir geçim ücreti olmadığı yaptıkları açıklamalar bilinmektedir. Önceki dönemde bu söylemin komisyon tarafından benimsenmesi ülkemizde ortalama ücret haline dönmüştür. Bu durum ücret skalasının daralmasına yol açmaktadır.
Geçen yıl enflasyon yüzde 44,38 oranının altında yüzde 30 zam yapıldığı için karşılanmayan yüzde 14,38’lik enflasyon kaybı tam olarak telafi edilmeli.
Mevcut eğilim sürdüğü takdirde çalışma barışının bozulmasıyla birlikte nitelikli iş gücünün de asgari ücrete sıkışma durumu ortaya çıkacaktır. Asgari ücret artarsa enflasyon da artar söylemleri doğru değildir. Enflasyonu yalnızca asgari ücret artışına bağlamak ekonomik sorunların yapısal ve çok boyutlu sorunlarını göz ardı etmek anlamına gelmektedir. İstihdamı azaltacağına dair söylemler de doğru değildir. Sendikal örgütlenmenin olmadığı bir yerde bir işçi 2-3 işçinin işini yapmaya devam etmektedir. Çocuk işçiliği de devam etmektedir. Gebze'de meydana gelen yangında ölen çocuk işçiler bu tablonun en vahim göstergesidir.
İşçilerin temel ihtiyaçlarını karşılayabilecek, geleceğe güvenle bakmalarını sağlayacak gelir politikalarının hayata geçirilmesi zorunludur. TÜRK-İŞ bu hakkın eksiksiz bir şekilde tanımlanması için kararlı mücadelesini sürdürecektir.
TÜRK-İŞ olarak toplumun en temel hakkı olan adil gelir ve ücret için tüm kesimleri sorumluluk almaya ve gerçekçi adımlar atmaya davet ediyoruz."




