Mahir Ünal, partisinin Necip Fazıl Kısakürek Kültür Merkezi'nde gerçekleştirilen Kahramanmaraş Kadın Kolları 5. Olağan Kongresi'nde yaptığı konuşmada, AK Parti'yi bir millet hareketi, siyasetinin de samimiyet ve cesaret siyaseti olarak görülmesi gerektiğini belirtti. Ünal, siyasete mevki ve makam olarak değil bir görev ve sorumluluk olarak baktıklarını ifade etti.

Ocak 1920'de Kahramanmaraş'ta neler, hangi şartlar hakimdiyse bugün daha ağırıyla karşı karşıya olunduğuna işaret eden Ünal, şöyle devam etti:

"O gün düşman karşımızda silah elimizdeydi, o gün dostu düşmanı biliyorduk. O gün kim bu bayrağa sevdalı biliyorduk. O gün bu milletin davulcusu bile 'Değil bir kese altın davulumun kasnağını altına doldursan ben Müslüman kardeşimin böğrüne davul çalmam' diyen Abdal Halil Ağa vardı. O gün bu milletin davulcusu bile bu hassasiyeti, bu mücadelenin farkındaydı. Bugünse maalesef bizimle, bayrağımızla, toprağımızla, vatanımızla, birliğimizle, beraberliğimizle ve onda gözü olan hainlere terör örgütü bile diyemeyenlerle maalesef aynı havayı teneffüs ediyoruz." 

"Mahir baba bizi Münbiç'e götür" diye slogan atan gençlere Ünal, "Gençler öyle bir genel başkan ve Cumhurbaşkanımız var ki günü saati geldiğinde nereye gideceğimizi gösteriyor. Yeter ki günü saati gelsin." karşılığını verdi.

Ünal, bugün artık yüzde 70 oranında yerli ve milli silahıyla mücadele eden ordularının olduğunu bildirdi.

Kuzey Suriye'de kantonlar oluşturulmaya başlanıldığında yapılanları asla kabul etmediklerini aktaran Ünal, ama birilerinin ısrarla orada planladıkları süreci devam ettirdiğini belirtti.

- "Son teröristini yok edene kadar devam edeceğiz"

Onlara, (PYD/PPK) "Bir gece ansızın gelebiliriz" dediklerinde şaka yapıyor zannedildiğine vurgu yapan Ünal, şu değerlendirmelerde bulundu:

"Gelemez zannettiler. İçeriden de birileri hatta bizim içimizden birileri 'Türkiye altından kalkamayacağı riskleri almamalı, Türkiye sonuçları katlanamayacağı riskleri almamalı' gibi laflar etmeye başladılar. Eğer biz Fırat Kalkanı Harekatı'nı yapmasaydık, bir hançer gibi o terör koridoruna ortadan vurmasaydık bugün Afrin’i yapamazdık. Onlara biz dedik ki eğer biz bu riskleri almazsak ödeyeceğimiz bedel daha ağır olacaktı. Eğer siz risk almazsınız. Cesaretle yol yürümezseniz oyunlar bozulmaz. Zor oyunu bozar. Biz Fırat Kalkanı'ndan sonra Afrin'e başlayınca önce 'Afrin'i yapamazsınız' dediler. Şimdi bize 'Münbiç’i yapamazsınız' diyorlar. Allah'ın izniyle Münbiç'e de gideceğiz. Terör neredeyse, teröristler neredeyse, sınır güvenliğimizi koruyana kadar savaşımız sürecek. O savaşı Türkiye'nin içine taşımak isteyenlerin son teröristini yok edene kadar mücadelemiz devam edecek."

"Sınır güvenlik birimi oluşturacağız" denildiğinde "Oluşturmazsınız" dediklerini aktaran Ünal, "Biz oluşturamazsınız deyince 'Sınır güvenlik birimi oluşturmayacağız da iç güvenlik birimi oluşturacağız' dediler. İç güvenlik birimi de oluşturamazsınız dedik. Eğer siz dik durursanız, zora talip olursanız zor oyunu bozar." ifadesini kullandı.

Mahir Ünal, 1990’dan bugüne kadar bölgede kurulan oyunları, tuzakları, tezgahları tek tek bozduklarını Allah'ın izniyle de bozmaya devam edeceklerini belirtti. Ünal, "O yüzden asla endişe kaygı, şüphe ve zihin bulanıklığı olmayacak. Ne yaptığımızı biliyoruz. Niçin yaptığımız biliyoruz. Hedefimizi, amacımızı ve nereye ulaşmak istediğimizi biliyoruz. İçerideki ihanet çetelerini de biliyoruz onların dışarıda ki işbirlikçilerin de biliyoruz. Allah’ın izniyle bu kutlu yürüyüş devam edecek." diye konuştu.

"Kılıçdaroğlu'nun listesindeki mükerrer imzalara niye bakmıyorsunuz"

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Mahir Ünal, CHP'nin 36. Olağan Kurultayı'na ilişkin, "Kongrede 2 aday yarıştı. Adaylardan bir tanesi 167 delegenin imzasıyla adaylığını açıkladı. Diyor ki 'Efendim mükerrer imza varmış. Bu kişi aday olamazmış.' Bu mükerrer imza sadece bu adamın listesinde mi var? Kemal Kılıçdaroğlu'nun listesindeki mükerrer imzalara niye bakmıyorsunuz." dedi.

Ünal, partisinin Necip Fazıl Kısakürek Kültür Merkezi'nde düzenlenen Kahramanmaraş Kadın Kolları 5. Olağan Kongresi'nde, birilerinin kendilerini suçladığını ve kendi meşreplerinin gereğini yerine getirdiğini söyledi.

CHP'nin kurultayında bile demokrasinin olmadığını belirten Ünal, şöyle konuştu:

"Dün kongreleri vardı. Kongrede 2 aday yarıştı. Şimdi bunlar demokrasiden, özgürlükten ve parti içi demokrasiden bahsediyorlar. Adaylardan bir tanesi 167 delegenin imzasıyla adaylığını açıkladı. Diyorlar ki 'Efendim mükerrer imza varmış. Bu kişi aday olamazmış.' Bu mükerrer imza sadece bu adamın listesinde mi var? Kemal Kılıçdaroğlu'nun listesindeki mükerrer imzalara niye bakmıyorsunuz. Kendisiyle ilgili olunca her türlü faşistlik, her türlü baskı her türlü anti özgürlükçü yaklaşım mübah. En sonunda oradaki aday diğer kişi isyan etti ve 'Siz bu tavrınızla mı Türkiye'ye özgürlük getireceksiniz. Siz bu faşist tutumunuzla mı Türkiye'ye özgürlük getireceksiniz.' dedi. Kendi içlerinde bile bunların nasıl olduğu ortada."

CHP'nin bir siyasi parti olmadığını daha önce söylediğini dile getiren Ünal, şunları kaydetti:

"Düşünün PYD'ye sempatiyle bakan, PKK'ya sempatiyle bakan, PKK'lı teröristlerin cenazesine katılan, DHKP-C'li teröristlerin adeta avukatlığına soyunan, FETÖ'nün ağzıyla konuşan bir yapıyla maalesef karşı karşıyayız. Biz Türkiye'yi bunlara bırakabilir miyiz?­ Biz Türkiye'yi PYD/PKK sempatizanlarına bırakabilir miyiz? FETÖ ağzıyla konuşanlara Türkiye'yi bırakabilir miyiz? Bu emaneti onlara bırakabilir miyiz? Hayır. Onun için çok çalışmalıyız."