Psikolog Zeynep Sandaloğlu, konuşmasına şöyle devam etti;

“Mutluluk dediğimiz kavram bu süreçten daha öncesine de dayanıyor. Yani mutluluk insanın çok çok derin de özünde olan bir kavram, koronavirüs mutsuzluğu tetikleyen bir araç bana sorarsanız. Yani mutsuzluk kısmını zaten deneyimliyorsa kişi çiftler arasında zaten çatışma ve sıkıntı varsa koronavirüs var olan çatışmayı arttırıyor. Ama bir çift mutlu, huzurlu gerçekten birbirine saygı duyuyor birbirlerini seviyor birbirlerine olan bağlılıklarını gösteriyorlar gerçekten hayattan doyum alıyorlar. Bu noktada baktığımızda koronavirüs onları teyit geçebiliyor. Yani aslında var olan mutsuz olan kişileri daha çok mutsuz yapmak için tetikleyen bir araç gibi koronavirüs, bunun yanı sıra bazı çiftler mutsuz olabiliyor bazı kişiler mutsuz olabiliyor ama sosyal medya bizim başkalarıyla kendimizi gösterdiğimiz yarış halinde olduğumuz bir platforma dönüştü artık. Yani aslında orası sadece sanal anlamda yani özünüze dokunmayan sadece maddeleşmiş gibi düşünün örneğin fotoğrafımı çektim koydum mutluyum gibi çok basite indirgediğimiz yer aslında. Bu anlamda baktığımızda evet mutsuz olan çiftlerinde yani sosyal medyada çok mutluymuş pozu verirken görmemiz mümkün ama bu neye hizmet ediyor bilmemiz lazım. Evet, çok mutlu olan bir çiftte fotoğrafını paylaşıp, sosyal medyada mutlu görüne bilir bunu bilmiyoruz ama kişilerin iç dünyasında neye hizmet ediyor. Yani bu bir başkası yapıyor bende yapıma hizmet ediyorsa birbirimiz kıyaslamaya gidiyorsa ama içte mutsuzluğa dönüşüyorsa o zaman bu bir tehlike, ama yok ben çevreme sevdiklerime fotoğrafımı paylaşıp mutlu oluyorsam o zaman bu kabul edilebilir bir durum.

Mutlu Olmak İçin Neler Yapmalıyız İnsanın İç Dünyasın Neler Var?

Öncelikle kurtulmak istiyor muyuz? Yani bu çok önemli hani bu o kadar çok yaygınlaştı ki o kadar çok normalleşti ki am bundan kurtulmak istemeyen için zaten diyeceğimiz bir şey yok.
Ama ben sosyal medyada instagram ve tik tokta başkanın paylaşımlarında gittiği tatilleri eşinin fotoğraflarını gördüğünde rahatsız oluyorsa o zaman instagram ve tik tok hesabını daha az indire bilir örneğin sosyal medya hesaplarını kapata bilir. Bu da olamıyorsa sosyal medya kısıtlı zamanlarda girmeyi kendime belik bir örnek verebilirim. Am bunun yanı sıra en temelde mutluluk ve mutsuzluk kavramı yani kişi kendi ile mutluysa hayata olumlu bakabiliyorsa hayata güvenle bakabiliyorsa hayatı güvenir bir yer olarak görüyorsa yani hayata sevgi temelli bakıyorsa mutluluk dediğimiz kavram burada zaten yani eğer içte kendi iç dünyamızda mutluluğu yakalarsak biz o sosyal medyada mutluluk arayışını zaten girmeyiz.

Kendi İçimizde Mutluluğu Nasıl Yakalayacağız?

Öncelikle kendimiz bir mutluk olmak için çözüm odaklı olmak için bazı hayat şartları belirleyeceğiz. Sorun odaklı mı yaşıyoruz yoksa çözüm odaklı mı yaşıyoruz öncelikle sorun odaklı yaşayanalar her şeyden şikayet edenler. Yani bir şey başıma geldi bu olmaydı koronavirüs başımıza gelmeydi. E tamam da geldi. Ne yapacağız, o zaman çözüm odaklı olmaya ihtiyacımız var. Evet, herhan gibi bir şey bu koronavirüs değildi başka bir şey de olabilirdi. Böyle durumlarda başıma bu geldi. Bunu çözümü için ne yapabilirim diyen düşüne insanlar daha mutlu olabiliyor. Mutluluk kavramı birilerin aksine bu değil, benim işte çok mutlu evliliğim olursa herkesle çok iyi geçinirsem. Mutlu olurum diye anlayış yok. Mutluluğumuz dediğimiz kavram başımıza her ne gelirse gelsin mutsuz olduğumuzda başımız sıkıştığında hiç bir şeyle baş edemediğimizi düşündüğümüz çaresiz kaldığımız anlardan sonra dahi ayağa kalka bilmektir. Yani hayatın çalkantılı bir yaşam olduğunu kabul etmek öncelikle, yani biz hayatımız boyunca mutsuzda olacağız, mutluda olacağız, üzgünden olacağız, öfkelide olacağız, duygusalda olacağız, huzurluda olacağız, coşkuluda olacağız, bütün bu duygu hallerini kabul edebilme becerisi aslında. Daha sonra bu duyguları kabul ettikçe biz mutluluk kısmında ilerleyebiliriz. Ama eşimle aramda bir problem ve ben bunu inkar ediyorum ve hiçbir şekilde kabul etmiyorsa durum mutsuzsunuzdur ve sosyal medyaya bu yansır zaten. Ama kendi içinizden evet böyle bir problemimiz var. Evet, sıkıntı yaşıyoruz bunu nasıl çözümleyebiliriz odaklandığınız zaman mutluluk daha çok sizinle birlikte olacaktır. Mevlana derki ‘güneşli günler sana gelmez sen güneşli günlere gideceksin’ yani mutluluk kısmında da biz oturup mutluluğu beklemicez kendimiz bunun arayışında olacağız.”

Muhabir: Gökhan Çalı