Akran zorbalığı vakaları, öğrencilerin psikolojilerini olumsuz etkilerken, eğitim süreçlerinde de ciddi sorunlara yol açıyor.
Fatih Sultan Mehmet Vakıf Üniversitesi İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi Psikoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ayşe Pınar Vural, akran zorbalığı vakalarının Türkiye ve dünyada artışa geçtiğini ve bu konuya ağırlık vermek gerektiğini söyledi.
Akran zorbalığı vakalarında, zorba rolündeki çocukların önemli bir kısmında kontrolsüzlük, eleştiriye kapalı olma, hakimiyet kurma gibi eğilimlerin bulunduğunu anlatan Vural, "Tapılan çocuklar metaforu gerçekten düşündürücü. Ailelerin çocuklarına artık böyle taptıkları, ne yapmak istiyorlarsa, ne söylüyorlarsa hiç sınır koymadıkları bir durum var. Çocuklarda da o zaman sınır almakla ilgili sorunlar ortaya çıkabiliyor ve ayrıca her türlü şeyi yapma konusunda kendilerinde hak görmeye başlıyorlar. Bu da zorbalığın birçok kaynağından biri." diye konuştu.
Vural, ailelerin çocuklarına sevgi gösterirken, bir taraftan da empati, karşıdakine saygı gibi temel insani değerleri öğretmesi gerektiğini belirtti.
"Sınır koymanın" önemini vurgulayan Vural, "En temelde aile bazında düşündüğümüzde, bu sınırlar konulmadığında tabii ki çocuk daha sonra, daha ilkokula başladığında, okul öncesi eğitime başladığında, daha büyük yaşlarda akran zorbalığı benzeri şeyleri yapmayı kendinde hak görüyor. Sınır almak istemiyor. Kendini denetlemek istemiyor ve bunda belki de bir tuhaflık, bir anormallik de görmüyor." ifadelerini kullandı.