Bir Milletin Yeniden Doğuşu
22 gün 22 gece süren ve 23 Ağustos – 13 Eylül 1921 tarihleri arasında gerçekleşen Sakarya Meydan Muharebesi, Türk ordusunun işgal kuvvetlerine karşı kazandığı en önemli stratejik başarılardan biri olarak tarihe geçti. Kütahya-Eskişehir Muharebeleri'nin ardından Türk ordusu, Sakarya Nehri'nin doğusuna çekildi. Bu gelişme Anadolu'da umutsuzluk yaratırken, TBMM'de sert tartışmalara yol açtı. Durumun ciddiyeti üzerine Meclis, 5 Ağustos 1921'de Mustafa Kemal Paşa'yı "Türk Orduları Başkomutanı" olarak görevlendirdi.
Yunan kuvvetleri, 13 Ağustos'ta ileri saldırıya başlamasının ardından 23 Ağustos'tan itibaren Sakarya mevzisinin güney kanadı ağırlıklı olmak üzere taarruza geçti. Türk ordusu zaman zaman savunma hatlarını kaybetse de Mustafa Kemal Paşa'nın 26 Ağustos'ta verdiği "Hattı müdafaa yoktur, sathı müdafaa vardır. O satıh bütün vatandır. Vatanın her karış toprağı, vatandaşın kanıyla ıslanmadıkça terk olunamaz" emri, bu savaşın ruhunu en iyi yansıtan ifadelerden biri oldu.
Zaferin Ardından Gelen Umut
Sakarya Meydan Muharebesi, Türk devletinin tarihine, cihan tarihinde ender görülen büyük meydan savaşlarından biri olarak geçti.
Bozgun halinde geri çekilen Yunan birliklerinin bir kısmı Sakarya Nehri'nde boğuldu.
Tarihin akışını değiştiren bu zafer, Türk milletinin esarete asla izin vermeyeceğini bir kez daha tüm dünyaya ilan etti. Bu büyük başarı üzerine 19 Eylül 1921'de TBMM, Başkomutan Mustafa Kemal Paşa'ya "Mareşal" rütbesi ve "Gazi" unvanı verdi.
Sakarya Zaferi, Türk ordusunun Yunan kuvvetlerini hezimete uğratarak Kurtuluş Savaşı'nın kesin zaferle sonuçlanacağının en güçlü müjdecisi oldu.
104 yıl önce kazanılan bu zafer, milletin özgürlük ve bağımsızlık idealinin hiç sönmeyeceğinin en güçlü ifadesi olarak hafızalardaki yerini koruyor.