Kirişci, Dulkadiroğlu halkından Cumhur İttifakı ve partisi adına oy istediği konuşmasına şöyle devam etti:
"Allah'ın izniyle 14 Mayıs'tan sonra bu altılı mıdır, yedili midir, sekizli midir, dokuzlu mudur, onlu mudur, on birli midir? Bu masadakileri siyasi mevta yapmaya hazır mı Dulkadiroğlu? Sayın Recep Tayyip Erdoğan'a, Cumhurbaşkanımıza sadece Dulkadiroğlu'nun değil, sadece Kahramanmaraş'ımızın değil, sadece Türkiye'nin değil, dünyadaki gerçekten mazlum ve mağdur bütün coğrafyalarının bu lidere ihtiyacının olduğunu artık herkes öğrendi."
Altılı Masa'da cumhurbaşkanı adayı belirleme sürecinde yaşananlar hakkında da değerlendirmelerde bulunan Kirişci, şunları kaydetti:
"Bir hanımefendi, bir partinin genel başkanı. Bu masa için ne dedi 'Kumar masası' dedi. Değil mi? Bunu biz demedik. Bunu kendileri dedi. Bu hanımefendi o sürekli toplandıkları, 13 kez toplandıkları bu masa için 'Ya burada millet iradesi yok. Burası artık noter masası oldu.' Dedi mi, demedi mi? 'Kumar masası oldu.' Dedi mi, demedi mi? Peki ne oldu da 2 gün sonra tekrar masaya döndü. 'Beni Mansur Yavaş ikna etti' dedi. Hayır. Bunları ikna edenler Mansur Yavaş değil. Mansur Yavaş'ın da üstünde, dışarıdaki uzantıları." ifadelerini kullandı.
-"Bırakın 85 milyon kendi geleceğiyle ilgili kararını versin"
Kirişci, Türkiye'nin 14 Mayıs'ta yapacağı seçimlerle ilgili dünya medyasında yer alan haberlere dikkati çekti.
"Şu dergilere bakar mısınız ya? Dergilerin kapaklarında işleri güçleri bıraktılar, bu ülkenin Cumhurbaşkanı'nın mutlaka ve mutlaka gitmesi gerektiğini, İngilizce, Türkçe, 'Erdoğan gitmeli' diyorlar." diyen Bakan Kirişci, şöyle devam etti:
"Bir tarafa da demokrasi diye bir halka yapmışlar, öbür tarafa da 'oy' diyorlar. İngilizce bunların üçünü bileştirmişler. Ya peki hani siz hukuk devletinden yanaydınız? Hani siz ülkelerin, vatandaşlarının, kendi geleceklerini, kendilerinin belirlemesinden yana, demokrasiden yanaydınız. Bunlar edepten, ahlaktan, adaletten, insan haklarından, kimseye asla söz edemezler. Çünkü bunların hepsinden çaktılar ve sınıfta kaldılar. Ya bu nasıl bir iş? Bırakın 85 milyon, bu memleketin evladı kendi geleceğiyle ilgili kararını versin."
ABD, Almanya, İngiltere ya da Fransa'da yapılan seçimlerle ilgili hiçbir Türk gazetesi ya da dergisinde benzer haberlerin olmadığını ifade eden Kirişci, sözlerini şöyle tamamladı:
"Şurada beş gün kaldı. Beş gün sonra zaten belli olacak. Israrla 'Erdoğan gitmeli' diyorlar. Bir tane bizim gazetelerimizde, dergilerimizde bunlarla ilgili haber çıktı mı? Eğer çıksa kıyameti koparırlardı. Şimdi, dünyadaki Müslümanlar başta olmak üzere, mağdur ve mazlum milletlerin sesi ve soluğu, gündemi belirlenen değil, gündem belirleyen bir Recep Tayyip Erdoğan, bir Türkiye var. Bunlar bu Türkiye'yi ister mi? Elbette istemez."