Türkiye’de ceviz üretiminde lider konumda olan Kahramanmaraş, bu yıl zorlu bir hasat dönemine hazırlanıyor. Yıllık 25 ila 30 bin ton arasında ceviz üretimiyle ülkenin en büyük üreticisi olan şehirde, geçtiğimiz aylarda yaşanan don olayı ceviz ağaçlarını olumsuz etkiledi. Hasat öncesinde hem üreticiler hem de tüketiciler, bu durumun ceviz fiyatlarına nasıl yansıyacağını merakla bekliyor.

Konuya ilişkin değerlendirmelerde bulunmak üzere Ceviz Diyarı Ekolojik Tarım Turizm Geliştirme Kooperatifi Başkanı Beyzanur Mungan, Kahramanmaraş AKDO Sarayı’nda bir basın toplantısı düzenledi. Toplantıda; yanlış tarım uygulamaları, iklimsel afetlere karşı alınabilecek önlemler ve kaliteli üretim için izlenmesi gereken yollar detaylı şekilde ele alındı.

Kahramanmaraş'ta “Madalyon Game Jam” maratonu başladı
Kahramanmaraş'ta “Madalyon Game Jam” maratonu başladı
İçeriği Görüntüle

Maraş Cevi̇z (2)

Mungan, Kahramanmaraş’ta farklı iklim koşullarına dayanıklı pek çok ceviz türü yetiştirildiğini belirterek, bazı çeşitlerin dondan daha az etkilendiğini vurguladı. Bu durumun, bu yılki üretimin tamamen kayıp olmadığını gösterdiğini ifade etti. Ayrıca hem üreticiler hem de tüketiciler için yol gösterici nitelikte fiyat tavsiyesinde bulundu.

Beyzanur Mungan’ın açıklamasına göre, 2025 hasat sezonu için tavsiye edilen fiyatlar şu şekilde:
🔸 Kabuklu ceviz için kilogram fiyatı: 260 TL
🔸 Yaş (taze) ceviz için kilogram fiyatı: 60 TL

Ceviz üretiminin Kahramanmaraş ekonomisine katkısı oldukça büyük. Bu nedenle her yılki hasat dönemi sadece çiftçiler için değil, bölge halkı ve ceviz ticaretiyle uğraşanlar için de kritik öneme sahip.

Don olayının etkilerine rağmen, Kahramanmaraşlı üreticiler bu sezon verim ve kalite açısından ortalama bir yıl beklentisi içerisinde. Ancak üreticilerin en büyük beklentisi, piyasada oluşacak fiyatların maliyetleri karşılaması ve emeğin karşılığını vermesi yönünde.

Ayrıca, bölgedeki tarımsal kooperatiflerin önerileri doğrultusunda, üreticilere ceviz türü seçiminden budama tekniklerine kadar pek çok konuda teknik destek sağlanması gerektiği ifade edildi. Özellikle iklim değişikliği ve ani hava olayları karşısında daha dirençli üretim modellerine geçilmesi, uzun vadeli çözümler arasında gösteriliyor.