Her yerde olduğu gibi Kahramanmaraş’ta da çevre ara ara gündeme gelir ve sürekli bir suçlu aranır. Sorunun çözümü için kafa yorsak, suçlu aramaktan daha kolay bir çözüm olacak. En azından çevre bir an önce kurtulacak. Çevre konusu gündeme geldiği zaman sürekli sanayici suçlanır, özellikle de tekstil sanayicisi, tabii ki en kolay yoldur bu, suçu yükle birilerine sorun hallolsun. Özeleştiri yapmak gerekirken, bir suçlu gösterip, kolay yolu seçtik ve yıllarımızı geçirdik.

Tabii çevre kirliliği deyince sadece aklımıza Aksu çayı ve barajlar geliyor. Burada sadece sanayici günah keçisi yapılmaya çalışılıyor. İşin diğer tarafından bakmak kimsenin belki de aklına ya da işine gelmiyor. Büyükşehir Belediyesi şehrin atık su arıtma tesisini 2018 yılı Haziran ayında devreye aldı. 2018 yılına kadar şehrin tüm atık suları derelere ve dolayısıyla tabii ki barajlara akıtıldı. Şehrin sanayicisi arıtma tesislerini daha önceki yıllarda, kendi işletmelerine yaparak faaliyet geçirdi ve çalıştırmaya başladı. Tüm bu arıtma tesislerini yapan sanayiciler suçlamalardan yine de kendini kurtaramadı. Çünkü onları direkt suçlamak kolaydı ve biz kolay olanı seçtik.

Peki gerçekten çevreyi kirletenler sanayiciler mi? Yukarda söyledik ya büyükşehir arıtma tesisini 2018’de yaptı ama şimdi bu tesis ne kadar yeterli onu bilmiyoruz. Sadece sanayicinin akıttığı su ile bu çevrenin kirlenmesi mümkün değil. Merkez nüfusu 600 binlere dayanan bir şehirde bunca yıldır arıtma olmadan akıtılan atık sular nereye gitti? Tabii ki malum yere.

Şehirde ne var ki dersek; evlerde kullanılan deterjanlar, nedir bunlar? Beyazlar, renkliler, tüller, perdeler için ayrı deterjan. Bitti mi? Bitmedi bunun yanında, lavabo temizliğinde kullanılan her biri zehir gibi olan kimyasallar… Bu da yetmedi, bulaşık makinesinde kullandığımız deterjan, tuz, makine temizleyici… Tabii bu da yetmedi, mutfaklarda kullandığımız kızartma yağlarını şehrin atık suyuna döktük mü? Döktük. Banyo da kullandığımız şampuan, sabun, jel, saç kremleri daha neler neler, bunları da atık suya bıraktık mı? Bıraktık. Nereye gitti? Baraja tabii ki.

Kentimizde kuyumculuk sektörü Türkiye’de ikinci konumda ve bu yıla kadar çok da düzenli olmayan yerlerde üretim yapıyorlardı. Ve kuyumcular bilindiği gibi üretim esnasında çeşitli kimyasallar kullanıyor. Bu kimyasallar nereye gidiyor? Tabii ki malum yere. Bunun yanında sayamadığımız birçok kimyasal da atık su ile birlikte çevreyi kirletti. Bu yıl Kuyumcu Kent tamamlandı, tüm kuyumcu atölyelerinin aynı yerde üretim yapması ile birlikte, kuyumcularında atık sorunu ortadan kalkacak. Çünkü Kuyumcu Kent’in de arıtması olacak. Doğa artık zehirlenmeyecek.

1980’de yapımı tamamlanan ve şu an yaklaşık 3 bine yakın işyerinin olduğu Kahramanmaraş Küçük Sanayi Sitesi de arıtma tesisi olmayan yerlerden biri. Tabii ki düne kadar şehrin atık su arıtma tesisi yokken sanayi sitesinde olması düşünülemez. Bunları buradaki insanları suçlamak için değil, yapılmayanları söylemek için yazıyorum. Çevre ile ilgili hepimiz suçluyuz. Bu sorunla ilgili günah keçisi aramayı bırakıp acilen kendimize bakmamız gerekiyor. “Ben ne kadar çevreyi kirletiyorum” diye sormalıyız.

Son yıllarda ki yatırımlarla atık su arıtma tesisleri ve yatırımları devam ediyor. Buna göre; Kahramanmaraş Merkez, Türkoğlu-Kılılı ve Pazarcık- Narlı 3 tesiste, günde ortalama 120 bin metreküp atık su arıtılıyor. Bu rakam 800 ile 1 milyon kişinin atık suyuna denk geliyor. Büyükşehir Belediyesi yeni yatırımlarını hayata geçiriyor. Elbistan Atıksu Arıtma Tesisi’nde çalışmalar başladı. Yaklaşık 150 milyon TL’lik yatırımla atık su arıtma tesisi ve 35 kilometre kolektör hattı inşa ediliyor. 2021 yatırım programında da Çağlayancerit, Ekinözü, Andırın ve Göksun ilçeleri bulunuyor. Tüm ilçelerdeki yatırımlar tamamlandığında ise atık su arıtma konusunda tüm sıkıntılar bitmiş olacak.