İşte Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamalarından öne çıkanlar: 

"Asrın felaketini, asrın dayanışmasıyla göğüsledik. Şu an yaklaşık 3,5 milyon insanımızı geçici barınma merkezlerinde kamu tesislerinde ve yurtlarda misafir ediyoruz.

Yapılan tespitlerle deprem bölgesindeki şehirlerimizi 650 bin yeni konut ve köy evi yaparak ayağa kaldırmayı hedefliyoruz.

Depremin 75. gününde 105 binin üzerinde kalıcı konutun yapım sürecine start verdik. Bunların yaklaşık yarısının da temelini attık. Hatta bugün köy evlerinden bazılarının anahtarlarını teslim ettik. Önümüzdeki yılın bu vakitlerine kadar inşallah 3198 bin konut ve köy evini teslim etmiş olacağız. Sakın bizi deprem turistleriyle karıştırmayın. Cumhur İttifakı, zillet ittifakına benzemez. Cumhur İttifakı, ne derse onu yapar.

Yapılan her işi adım adım takip ediyor aksaklıkları anında düzeltiyoruz. Deprem bölgesinde sadece konut yapmıyoruz, burada yaptığımız adeta yeni şehirler kurmaktır. Türkiye’nin tarihi bir seçim arifesinde olduğu bir dönemde biz önceliğimizi depremzedelerin yaralarını sarmaya verdik. Türkiye Yüzyılı’mızın ilk maddesine de bunu yerleştirdik.

"Ükemiz enerji bağımsızlığı yönünde tarihi bir ilerleme kat etti"

Ülkemizi afetlere karşı dirençli hale getirecek çalışmaları illerimizin tamamına yayıyoruz. Şehirlerimizi hızla depreme karşı dayanıklı hale getirmek için yeni destek programının detaylarını da milletimizle paylaştık.

Amacımız İstanbul’da 1 yıl içinde 300 bin konutun, 5 yıl sonunda da 1,5 milyon konutun dönüşümünü tamamlamaktır. Rezerv alanların belirlenmesinden yerinde dönüşüme kadar tüm planlarımızı yaptık.

Deprem bölgesindeki inşaatların bir yıl içinde teslimiyle, Türkiye'yi afetlere karşı dirençli hale getirme hedefimize büyük ölçüde yaklaşmış olacağız.

Milletimize hizmetlerimizi, müjdelerimizi sadece afetlerle mücadeleyle sınırlı tutmuyoruz. Dün Karadeniz gazının dolaşıma sokulmasıyla ülkemiz enerji bağımsızlığı yönünde tarihi bir ilerleme kat etti.

Bay bay Kemal ve yanındakiler dün verdiğimiz doğal gaz müjdelerine inanmadı. İşte doğal gaz yanıyor. Ama bunların gözleri görmez. Benim milletim görüyor ya o yeter. Yapılan hizmete çamur atmaya çalışanları kendi nefret çukurlarında debelenmeye bırakıyoruz. Birileri varsın Londra tefecilerinin kapısında 300 milyar dolar arasın. Biz sadece Karadeniz gazıyla ülkemize 500 milyar dolarla 1 trilyon dolar arasında hesap edilen yerli, milli bir kaynağı kazandırdık.

"Ailelerimize leke sürdürmeyeceğiz"

Karadeniz gazını ülkemize kazandırırken bir adım daha atıyoruz. Kaynağını Karadeniz gazından ve kendi ürettiğimiz petrolden alacak Aile ve Gençlik Bankası kuruyoruz. Ev kadınlarımızın emekliliğine buradan destek vereceğiz. Bunun benzerini nerede gördük Norveç’te gördük. Biz de inşallah Karadeniz gazının Gabar’ın belli bir oranını Aile ve Gençler için kullanacağız. Türkiye’yi çökertmek isteyenler emin olun bundan da rahatsız olacaklar.

Biz LGBT’nin karşısındayız, MHP LGBT’nin karşısında. Çünkü biz ailenin kutsiyetine inanıyoruz. Ailelerimize leke sürdürmeyeceğiz.

Savunma Sanayii alanındaki her bir gelişme aynı zamanda Türkiye’nin milli teknoloji hamlesinde attığı yeni bir adımdır. PKK’sından FETO’suna terör örgütleriyle pazarlık yapınca elbette bunlardan rahatsız olurlar.

Türkiye'nin gençleri tasarladıkça, ürettikçe, katma değer oluşturdukça milletimizin ve devletimizin kazancı da artacaktır.

"Durduk yere etnik köken, mezhep tartışması açıyorlar"

Karanlık pazarlıklarını gizlemek için durduk yere etnik köken, mezhep tartışması açıyorlar. Bu ülkede kimse kimseye kökenini, mezhebini sormaz. Ana muhalefetin başındaki zat hangi mezhepten olursa olsun saygı duyarız. Ama bunu kalkıp istismar vasıtası yapmanın ne anlamı var. Seccade nedir, secde nedir bilmeyenlerin ağızlarından çıkanlardan bihaber olanların seçim öncesi başlattıkları bu istismar siyaseti ülkemizde zemin tutmaz.

Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün isminin arkasına sığınarak bu ülkeye faşizmin en ilkel şeklini dayatanların devri kapanalı çok oldu."