Türk edebiyatının güçlü kalemlerinden biri olan Yavuz Bülent Bakiler, 89 yaşında hayatını kaybetti. Eserleriyle milyonlara dokunan, şiirleriyle yüreklerde iz bırakan Bakiler’in vefatı, edebiyat camiasında büyük üzüntüye neden oldu.
Cumhuriyet döneminin önemli şairlerinden biri olan Bakiler, yalnızca bir edebiyatçı değil; aynı zamanda bir dil ve kültür sevdalısı, Anadolu'nun sesi olarak hafızalarda yer etti.
Yavuz Bülent Bakiler Kimdir?
1936 yılında Sivas’ta dünyaya gelen Bakiler, Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi'ni bitirdi. Genç yaşlarda şiirle tanıştı, ilk eserlerini üniversite yıllarında yayımlamaya başladı. "Yalnızlık", "Seninle", "Harman" gibi şiirleri dilden dile dolaştı.
Millî duyarlılığı yüksek, sade ve etkileyici diliyle halkın gönlünde taht kuran şair, özellikle "Türkçe’nin Sırları", "Üsküp’ten Kosova’ya", "Şiirimizde Ana" gibi deneme ve gezi kitaplarıyla da büyük beğeni topladı.
"Yalnızlık", "Seninle", "Harman"...
Yavuz Bülent Bakiler, şiirlerinde vatan sevgisi, kültürel kökler, hasret ve aile gibi değerlere sıkça yer verdi. Aruz ve hece veznini başarıyla kullanan ender modern şairlerdendi. Onun şiirleri, sadece estetik bir haz değil; aynı zamanda bir milli duruş ve gönül sızısı da taşıyordu.
Edebiyat Dünyasından Taziye Mesajları
Bakiler’in vefatının ardından sosyal medyada pek çok edebiyatçı, akademisyen ve okuyucusu taziye mesajları paylaştı. Onun şiirlerinden alıntılar yaparak duygularını dile getiren binlerce kişi, "Bir devrin şairi daha gitti" diyerek üzüntüsünü ifade etti.
Kültür ve Turizm Bakanlığı, şair ve yazar olarak tanınan Yavuz Bülent Bâkiler ile ilgili sosyal medya hesabından yapılan yazılı açıklamada şu ifadeler kullanıldı:
"Türk edebiyatının güçlü kalemlerinden, düşünce dünyamızın mümtaz isimlerinden Yavuz Bülent Bâkiler’in vefatını derin bir üzüntüyle öğrendik. Şiirleri, yazıları ve fikirleriyle sadece edebiyat dünyasında değil, aynı zamanda milletimizin kültür ve düşünce hayatında da derin izler bırakan Bâkiler, Türk dünyasının hafızasında daima yaşayacaktır. Mekânı cennet olsun."
Yavuz Bülent Bakiler'in ardında bıraktığı onlarca eserden biri:
Türkiye'm, Anayurdum, Sebebim, Çarem...
Ben, kağnılarla yaylılarla büyüdüm geldim
Çocuk yüreğimi yakan türküler dinleye dinleye.
Mahzun kağnılarla, nazlı yaylılarınla
Ve tozlu yollarınla sevdim seni Türkiye!
O tezek topladığım kırlar, yaylalar...
Başına oturduğum, yemek yediğim atandır.
Türkiye'm, anayurdum, sebebim, çarem...
Taşına toprağına vurgunluğum bundandır...
Akşam karanlığıyla başlardı kurbağalar
Susar gökyüzü kadar, dinlerdim biteviye.
Gecemi besteleyen cırcır böceklerinle.
Kurbağa seslerinle sevdim seni Türkiye!
Bir Peygamber sofrasıydı soframız:
Biraz tandır ekmeği, biraz çökelek...
Yoksulluğunla da bağlandım kaldım sana
Mecnunlar gibi üstelik.
Yağmurlar başlayınca, odalarımız damlardı
Dizlerini döve döve ağlardı anam.
Şimdi kırkikindiler boyunca sırılsıklam
Küçük kerpiç evlerin çıkmaz aklımdan!
Türkiye'm! Hasretim! Kınalı türküm!..
İç içe güzellik, uc uca kahır
Yüreğimi bin parçaya bölseler
Her parçası yine seni çağrışır.