Kocaman bir yılı daha geride bıraktık. Yepyeni umutlarla, hedeflerle ve enerjimizle “Merhaba hoş geldin 2025” diyoruz!
Yazımın başında öncelikle şunu belirtmek isterim ki; kimse kimseden üstün değildir.
Irk, renk, dil, din, mezhep, mevkii, makam ve cinsiyet gözetilmeksizin herkes hem kanun önünde hem de toplum nezdinde eşittir. Yeri gelmişken kendini büyük görenlere diyorum ki; Gönlünüz alçakta, yüreğiniz yüksekte olsun.
Hem yarına hem düne, hem aşağıya hem yukarıya bakın.
“Büyüdükçe küçülmesini bileceksin” sözünü aklımızdan hiç çıkarmayalım.
Tolga Akpınar’ın dediği gibi;
“Kimseyi küçümsemeyin.
Vakti gelince en yüksekte duranı da bir çukura gömüyorlar.”
Hani o her şeyi sadece kendisinin bildiğini zannedenler var ya.
Kendini beğenenlere selam olsun. Kendini büyük görenlere selam olsun
Bir insan başkalarıyla alay ediyor¸ aşağılıyor ve çeşitli hareketlerle onu eğlence konusu yaparak küçümsüyorsa¸ bu hareketin altında yatan temel neden kendisini beğenmesidir; kibir ve enaniyettir¸ haddini bilmemektir.
Günümüzde hava atmak, övünmek ve gösteriş yapmak çok moda oldu.
Bazen adam olduğumuzu unutup kibirlenmeye, böbürlenmeye kalkışıyoruz.
Ben çok makam sahibi kişiler gördüm, makamdan düşünce halkın içinde gezemez oldular. Valla ne olursan ol, hangi mevkide olursan ol, ama bir gün halkın içine rahat çıkacak olmalısın. Kendini bu toplumun üzerinde görenler bir gün toplumun ayakaltına düşeceklerini unutmasınlar. Kimse onu sokakta adam yerine koymaz. Önemli olan yarın toplumun ve insanların yüzüne bakacak şekilde o koltuğu doldurmalısın. Kimse kendinde, başkalarına karşı hiçbir üstünlük görmemelidir.
Bu dünyada her insan biricik ve yegânedir. Herkes değerlidir. Önemlidir.
Çevrene hava atmak seni küçültür.
Böbürlenmek, kibir seni yalnız bırakır.
Mutsuz eder. Evet, bizler sadece bir insanız.
“Büyük insan büyüdükçe küçülmesini bilen insandır”
“Başkalarını küçük görenler, aslında kendilerini küçük görenlerdir.”
"Kimseyi küçümsemeyin. Herkesin kendine göre bir değeri vardır."
“Ayaklarınızın altına aldıklarınızın, mezarınızın üstünde yeşereceği günleri unutmayın.”
Daha bunun gibi nice güzel sözleri vardı…
Gelelim asıl konumuza, “İnsan büyüdükçe küçülmeli”
Evet, “Şeyh Edebali´nin Osman Gazi´ye Nasihati” kadar anlamlı bir sözdür bence.
“Ey Oğul, Büyürken Küçülmesini de Bil!”
İki alıntı hikâye anlatayım sizlere bu konuyla ilgili;
"Otobüste profesörün yanına bir köylü oturmuş. Profesör kendini tanıtmış. Ben profesörüm demiş. Köylüde ben de köylü Mehmet Ağa demiş. Yolculuk bayağı uzunmuş. Profesör Mehmet ağaya demiş ki; "yolumuz uzun, gel seninle bilgi yarışması yapalım" demiş.. Mehmet ağa, "estağfurullah beyim ben sizinle nasıl bilgi yarışması yaparım" demiş. Prof. "olsun" demiş, "ben bir soru sorayım, sen bilemezsen 1 TL ver, sen bir soru sor, ben bilemezsem 100 TL vereyim" demiş. Mehmet ağa, "kabul beyim, yalnız önce ben soracağım" demiş. "Havada uçar rengi yeşil dört ayaklı üç kanatlı kuş nedir" demiş. Prof. soruyu duyunca düşünmüş düşünmüş bilememiş, aklına internet gelmiş, cepten Google sormuş, oradan da bulamamış, çaresiz 100 TL’yi Mehmet ağaya vermiş. "Sen söyle bakalım Mehmet ağa nedir bu kuş demiş" merakla! Mehmet ağa da, cebinden 1 TL’yi çıkarmış... "Al bir lirayı, vallahi beyim ben de bilmiyorum" demiş."
"İstanbul’a gelen bir köylü, kuyumcu dükkânının önünde durmuş, vitrini inceliyormuş. Kuyumcu biraz da köylünün kıyafetinden dolayı aşağılayarak:
Ne bakıyorsun öyle hemşerim? Demiş.
-Hiç, sizin dükkânda ne sattığınızı merak ettim, demiş köylü vatandaş. Dükkân sahibi adam, alay edercesine cevap vermiş. "Biz eşek kafası satıyoruz" demiş. Köylü vatandaş, -Allah versin: işleriniz iyiye benziyor, diyerek sohbeti devam ettirmiş.
Kuyumcu, -Nereden bildin iyi gittiğini kardeş? Demiş. Köylü vatandaş;
-Baksana, koskoca dükkânda seninkinden başka kalmamış da ondan! Demiş.
Yukarıdaki hikâyelerden ibret alarak hiç kimseyi hor görmemeli, küçümsememeli başkalarının kusurlarını araştırmak yerine, kendi aynamıza bakarak, kendi kusurlarımızı görmeli ve kendimizi herkesten daha aşağı, daha çok günahkâr olarak kabul etmeli ve devamlı olarak affımız için Hz. Allah’a (c.c.) iltica etmeliyiz.
Küçümseme kimseyi! Nokta da küçüktür ama bitirir cümleyi.
Âcizane bu yazım: Hasbelkader bir mevkii ve makama gelince o makamda kalabilmek için, dün dost, arkadaş olarak gördüklerini acımasızca satanlara, ithaf olunur. Mevla’m kendini beğenen, kibir ve gurur ehli olmaktan ve öylelerinin şerlerinden cümlemizi korusun, hepimizi iyi insanlarla karşılaştırsın, mevki ve makam sahiplerine de “büyüdükçe küçülebilmeyi” nasip etsin inşallah...
Çünkü herkes kimliğini cebinde, kişiliğini benliğinde taşır. Başka ne diyebilirim ki?